Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

226 syf.
·
Puan vermedi
Felsefeyi oldum olası hep çok sevdim. Açıkçası tüm felsefe tarihine ve kişilerine hakimim gibi bir iddiam yok, çok da eksik bulurum kendimi, daha katedecek çok yolum var. Bu nedenle oldukça ünlü bir yazar ve düşünürü bir kitapta beraber bulunca denemek istedim. Gerçi şüpheyle yaklaşmama da engel olamadım sonuçta okuyacağım kitap bir öznel yargılar ve öznel çıkarımlar kitabıydı. İlk başlayıp da Tolstoy ile ilgili kısma geldiğimde biraz şaşırdım. Yani bir an acaba yazar Tolstoy için ayrı bir kitap da yazsa daha iyi olmaz diye düşündüm çünkü oldukça yoğun bir kısımdı. Dostoyevski'den bahsederken Tolstoy'u göz ardı mı etseydi? Bahsettiğim bu değil elbette. Bazı farklar kafamda net bir şekilde oturdu, bu konuda mutluyum. Nietzsche'ye gelirsek, açıkçası büyük bir düşünür olduğu hakkında hemfikirim ve eserlerini çok değerli buluyorum ama kendisinden pek haz etmem. Yani hayal ettiğim kişilik (tanışamayacağıma göre) bana bu şekilde hissettiriyor. Kendisi bir kadın düşmanı, en azından söylemleri apaçık bu şekilde. Bunda kadınların çoğunlukta ve baskın olduğu, baskıcı bir aile ortamında olmasının etkisi elbette vardır. Ama bu durum onu haklı çıkarmaz, çıkaramaz üzgünüm. Her zor şey yaşayan bir kesime düşman olacaksa ohoo yandık :D -kaldı ki günümüz aslında pek farklı değil, ama neyse- Bana katabileceği alan dışında başka bir şeyle ilgilenmiyorum sadece. Kitaba dönersek: Atomun çevresinde dönen elektronlar protonun etrafındadır. Bir çekim gücüyle orada asılıdırlar ve asla durmadan dönerler. Kitap bana bunu anımsattı. Protonların yoğun çekim gücünü Dostoyevski ve Nietzscheyi düşünmeye, sürekli düşünmeye iten hayatlarının çetrefelli ama kaçışı olmayan yoluna benzetebiliriz. Onları onlar yapan o yoğun sorgulayıştan bahsediyorum, diğer adıyla yaşadıkları zor hayat. Sürekli değişen ve farklılaşan düşünceleri de benim için elektoranlara benziyor. Bir çarpışma yok, çöküş yok ama sürekli aktif ve yaklayamadığın düşünceler var. Biri acının insanlardaki yansıyışına daha yakınken (buna trajedi diyelim), diğeri acının hayattaki genel yansımasına daha yakın (buna da felsefe diyelim). Bu iki içten içe birbirine yakın hisseden atomu çarpıştırırsak da ortaya farklı bir enerji çıkacağını varsayalım. İşte Lev Şestov'un yaptığı da kendi analizleriyle buna Trajedinin Felsefesi demek olmuş. Daha fazla sorgulamak isteyen herkese tavsiyedir.
Dostoyevski ve Nietzsche Trajedinin Felsefesi
Dostoyevski ve Nietzsche Trajedinin FelsefesiLev Şestov · Notos Yayınevi · 2017102 okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.