Bir Başucu Kitabı Daha
Kitaptan önce biraz yazardan bahsetmek istiyorum. Servet Somuncuoğlu malesef 2013'te uçmağa vardı. Belki Atlas Dergisinden bazılarınız tanıyor olabilir ama ben birçoğunuzun tanımadığını düşünüyorum. Tanıyıp tanımamak önemli değil elbette ya da bir suç değil ama ülkemiz adına bir kayıp, burdaki kusur üniversitelerimizde, eğitim sistemimizde, medyamızda vs..Dünya'da çok saygın bir yere sahipken ülkemizde yeterli değeri görememiş yitik bir bilim adamı. Kendi açıklamasından bir örnek verip kitapla ilgili inceleme geçeceğim. "Sonuçta Türklerin M.Ö 3000 yıllarından beri Anadolu'da olduğunu ispatladık. Böylece mevcut paradigmayı yıkmış olduk. Yurtdışında çalışmalarım Türkiye'de olduğundan da fazla ilgi görüyor. Japonya'dan Almanya'ya kadar bütün ülkelerin bu işlerle uğraşanları tarafından çalışmalarım ve ben yakından tâkip ediliyoruz. Batılı arkeologların Yunan veya Frig olarak tâbir ettiği alanı Türk olarak belirledik. Burayı iyice inceleyebilmek için çalışmalarımı 3 yıl gizledim. Bozkırın kucağında duruyordu bu resimler. Sonuçta Türklerin M.Ö 3000 yıllarından beri orada olduğunu belgeledik."
Gallemit kitabı bir kurgu roman değildir, yazarın askerde tanıştığı bir kişiyle yaptığı felsefik konuşmaların, askerlikten sonra mektuplaşmalar ve buluşmaların anlatıldığı bir kitaptır. Bu kişi kitapta "Ulu Kam" diye geçiyor, aslında bu kişi kendisini hayattan soyutlamış ve teşhiri sevmeyen, budist hayatı gibi yaşayan bir insan. Tesadüfler bu kişiyi bir anda teşhir etti, "Ulu Kam" Gezi Parkı olaylarında Ankara'da öldürülen Ethem Sarısülük'ün babasıdır. Aslında edebiyat öğretmeni. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden mezun. 1985 yılında ilk olarak Şanlıurfa’da öğretmenliğe başlamış. 1989 yılına kadar görev yapmış. Dönemin Başbakanı Turgut Özal’a yazdığı sünnet karşıtı mektubu nedeniyle soruşturma geçirmiş ve birgün ceza almış. Şanlıurfa’dan sonra Kayseri’ye atanmış. Yarım dönem çalıştıktan sonra da istifa ettiğini belirten dilekçeyi yazıp çıkmış. Ailesi akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia ederek hastaneye yatırılmasını sağlamış. Üç ayrı hastaneden de kaçıp mesleğe dönmeyi reddettiği için sonunda istifa ettiği kabul edilmiş. Kimisi Veli kimisi Deli diyor onun için.
Kitapta hayata dair o kadar felsefik cümleler var ki şaşırmamak elde değil ve bu cümleler sadece cümle olarak kalmamış bunları söyleyen kişi bu hayatı yaşıyor, yani kısacası bir budist hayatı hatta daha da ötesi. Kitabın giriş cümlesi "Her insan bir başkasında yol arar kendine..." Sadece bu iki yalnız adam arasında geçen bu kitabı çok faydalı buldum ve okudukça kendi erdemsizliklerim adına üzüldüm...