.., şaşırmaktan içi bir davul gibi uğuldayan ve boşalan sesli başını ağır ağır önüne sarkıtıp, senelerden beri hep apansız, umulmaz, yepyeni vaziyetleri muhakeme etmekten yorulan zihninin muvakkat bir felci içinde iyice bekledi. Sonu hep müphem istikametlerden hiçbirini tercih etmediği için yürüyemiyordu.