Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Üç bilim insanı keşifleri sırasında, sadece kadınlardan oluşan bir ülke olduğunu öğrenirler. Nesiller boyu yalnızca kadın ırkının hakim olduğu bu yeri ve içinde yaşayanları herkesten gizli bulmak için yola çıkarlar. Buldukları bu kusursuz, medeniyet ile yönetilen ülke onları bir çok yönden şaşırtır ve büyüler. Karakterlerin kadın egemenliği altında ve her alanda ulaşabilecek en mükemmel noktaya erişilmiş bu ülkenin onlarda merak uyandırması sonucu 1 buçuk yıla aşkın burada yaşadıkları deneyimin serüvenine dahil oluyoruz kitapta. Oldukça akıcı, sürükleyici bir şekilde yazılmış bu kitap Anaerkil panteizm ele alınarak yazılmış ve içeriğinde bir çok noktada inceden bir toplumsal eleştiri, insan ilişkilerine karşı bir çok önemli tespit var. Kadın ve erkek ilişkisi, annelik duygusu, toplumsal düzen, evlilik, cinsellik gibi konuları aslında bu muazzam ütopya ile farklı pencerelerden okuyoruz. Her ne kadar sadece kadınların olduğu bir dünyada, farklı bir tür tarafından bir şeyler baskılanmadan ya da dayatılmadan yaşamın daha barış, düzen içinde olduğu mesajı yatıyor olsa da ve okur olarak sadece kadın gücü, feminizim gibi kadınlığın çok ön plana çıkarıldığı bir şey bekliyor olsanız da kitabın kapağına ve ismine bakarak aslında bundan çok daha fazlası var kitapta. Hatta kadın hegemonyası ya da feminizimden ziyade daha temel konulara ve ilişkiler arası bağlara değinilmiş. Erkeği yerden yere vurmak kadını yüceltmek, bu tür iyi bu tür kötü gibi ayrıştırmak değil de ikisinin bir bütün olarak aslında nasıl fark yaratacağını, herhangi bir tür yoksunluğundan doğacak hem pozitif hem de negatif sonuçları ela almış. Erkek ve kadın doğasının birbirlerine olan her perspektiften ihtiyacını, bazı yerlerde de aslında bir şeye hiç sahip değilsek, onun yoksunluğunu hissedip hissetmememizin etkilerini ya da bu yoksunluktan doğan sonuçlar vurgulanmış karakterler üzerinden. Yazarın okuduğum ilk kitabı ve alırken çok merak ederek, heyecan ile alıp başladım. Yalnızca bir distopya ya da türler savaşı gibi bir şey okuyacağımı zannediyordum ki beni tamamen yanılttı, aksine cinsiyet kavgası olmadan sadece var olduğumuz türde, bedende sahip olduklarımıza odaklı olmamayı ve karşı cinse eleştirmeden sadece doğru olanın kendimizde olan olmadığının bilincine vararak objektif bir şekilde, tüm cinsiyetlerin kendiliğinden doğan güdülerine empati yaparak bakmayı, doğada her şeyi bir bütün olarak görmeyi, ayrıştırmadan ve kabullenerek kadın erkek ilişkisini, annelik-babalık, ebeveyn duygusunu, bir insanın gelişimi için gerekli olan tüm olumlu ve olumsuz etkenlerin insan doğasındaki önemini okudum. Bu nedenle kitabı alırken ki heyecanıma değdiğini ve kesinlikle beklentimi karşıladığını düşünüyorum. Konusu ilgisini çeken, okurken ilişkilere farklı pencerelerden bakmak isteyen her okurun okunmasını tavsiye ederim.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812bin okunma
·
53 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.