Evet kurdu değil yurdu. Gelin bu yurdu beraber inceleyelim! Yazar yarattığı ütopya ile birlikte yaşadığımız dünyayı karşılaştırarak toplumdaki kadının yerini, toplumun cinsiyetlere yüklediği rolleri eleştirmiş. Kurgu zamanına göre bana çok yaratıcı ve cesur geldi. Eğitim, aile kavramı, çocuk yetiştirme, teoloji, evlilik gibi konularda düşündüren hoş çıkarımlar vardı. Kitap da okunması kolay akıcıydı ama bu kadar güzel bir kurgu fikrinin olay örgüsü kısmı ve birkaç noktada bozulduğunu düşünüyorum. Öncelikle diğer okuyucuların incelemelerine baktığımda bazılarının ütopyanın biraz fazla abartılarak yazıldığını düşünmüş, çoğu her şeyin bu kadar kusursuz olmasının imkansız olduğunu söylemiş. Bu konuda yazarı tebrik ediyorum ütopya denilen ortam zaten uçarı olmalıdır ki birilerini rahatsız etsin, düşüncelerine dikkat çeksin. Benim bu konudaki fikrim tam tersi yönde olacak, bence toplum biraz daha radikal yazılabilirmiş sonuçta izole bir topluma dışarıdan 3 farklı cins insan geliyor ben biraz daha ön yargılı biraz daha hırçın bir karşılama beklerdim. ( özellikle Terry denen ukalaya karşı ) Üstelik kitabın sonlarına doğru her erkek karakterin ülkeden bir kızla eşleşme kısmı da kurguda hoşuma gitmeyen bir noktaydı. İllaki evlilik ve ilişkiler üzerinde çıkarımların verilmesi için kurguda somut bir ilişki olmasına gerek yoktu bence. Erkeklerin tavırlarına dayanarak ülkedeki kadınların biraz daha mesafeli biraz daha üsten bakan bir tutumda olmasını bekliyordum. Toplumun sosyal ve kültürel yapısını genel olarak beğendim daha büyük ve gelişmiş bir Şirineler köyü imajı yarattı bende. Fakat yine dile getirmem gereken birkaç nokta var. Birincisi bireysellikten çok uzak bir toplum olmaları. Yazar evliliğin kadına yüklediği rolü eleştirirken bir bakıma kadının kendine ait bir işinin, hobilerinin olmamasına değinirken yazdığı toplumu inanılmaz iç içe yaratarak halkı bireysellikten çok uzaklaştırmış bence. Zaten halk çok tekdüze, kadın karakterler birbirine çok yakın geldi bana nedense hepsi çevik, zeki, becerikli meraklı. Bir tek anaçlık konusundaki farklılıklara değinilmiş onda da anaç bulunmayan kadınlar bir nevi dışlanıyorlar bariz şekilde, çocukları falan ellerinden alınıyor. Yani toplumun farklılığa çok açık olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca yazarın kadınları bu kadar cinsellikten uzak tasvir etmesi rahatsız etti beni. Yani alttan alta kadınların arzularının olmasının yanlış olduğu düşüncesi verilmiş bence. Bu konuda yazarı tutucu buldum ama kitabın yazıldığı zamanı da dikkate almamız lazım tabi. Genelleme yaparsam okunabilir, yaptığı çıkarımlar ile birçok konuda ufuk açan bir kitap. Ben derslerime yoğunlaştığım için elimde olması gerektiğinden çok fazla süründü, 8 Mart'a özel artık bitirmek istedim. Feminizm konusunda çok donanımlı olmayanlar için başlangıç kitabı olabilir, ortalamaydı.

Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İş Bankası Kültür Yayınları · 202112bin okunma

·

109 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.