Klasik Kur’an Öğretileri Anlamında Esmalara Yaklaşım:
• Furkan 25:77: De ki! Duanız olmasa, Rabbin size ne diye değer versin!..
• A’raf 7:180: En güzel isimler/Esmaül Hüsna Allah’ındır. O’na onlarla dua edin…
• SONUÇ: Dua etmek zorunlu kılınıyor ve dua’ların içinde Esmaül Hüsna olması isteniyor.
Ama neden?
1. Esmaül Hüsna ile dua edilmesi talebi, bu isim ve sıfatların öğrenilmesini zorunlu kılar.
2. Bu zorunluluk, bu isim ve sıfatların öğrenilmesine ihtiyacımız olduğu anlamına gelir.
1. Neden gereklidir diye sorulursa: Çoğu ayet esmalarla bitmektedir. Kur’an’ı anlamak için önce esmalar anlaşılmalıdır.
2. Hayatın doğal akışının hemen hemen her kesitinde belli esmalar kişi için aktive olmakta, kişi durumları çözebilmek ve doğru karar alabilmek ve süreçleri yönetilmek için belli esmalara ihtiyaç duymaktadır.
3. Her esma Allah’ın yüceliğini, sınırsızlığını, her şeye gücü yetenin O olduğunu, hiçbir şeyin O’nun gözünden kaçmayacağını, arşta beklemeyip her an hayata müdahil olduğunu hatırlatır. Bunları hatırladıkça, aynı anda insanın yani kendimizin, ne kadar güçsüz, kendi kendine yetmeyen, daha üst bir güce ihtiyaç duyan, muhtaç, aslında hiçbir şeyi kontrol edemediğimizin resmi ortaya çıkar.
4. Aslında Allah, Esmaül Hüsna aracılığıyla kendisini bizi tanıtırken, esas amacı bizi bize tanıtmaktır. Bak demektedir! Senin egon kibrin yüksektir. Muhtaç olmayan, hayatındaki her şeyi kontrol eden bir varlık zannedersin kendini ama o kontrol Allah’ın tekelindedir.Mütevazi ol. Haddini bil ve sonra Allah da bu Esmaların gücünü kullanımına açsın.
5. Her çalışmamızı teslimiyetle kendimizi boşluğa bıraktığımız gibi esmaları kullanırken de payımıza düşeni yapıp kendimizi boşluğa bırakıyoruz.
6. Esmalar kişiyi Sırat-ı Mustakim olan o dosdoğru yolda tutar. Sağa sola yalpalandığımızda bizi gene denge noktasına getirir ve dimdik ayakta tutar.
• Örneğin, insanın hayatında öyle durumlar vardır ki çıkmaza girer. Ona ne malı mülkü,ne de eşi dostu, mevkisi fayda getirir. O zaman insanın imdadına her kapıyı açan, akıl sır erdiremediğimiz olasılıkları karşımıza çıkaran Allah «Fettah» sıfatıyla yetişir.
• Kimi zaman vardır; elimizden geleni yaptığımız halde rızkımızı elde edememek, açlığa düşmekten korkarız. O zaman rızkın kaynağı Allah, «Rezzak» sıfatıyla imdadımıza yetişir.
• Kimi zaman affedilmeyeceğini düşündüğümüz bir günaha düşeriz. O zaman Allah,Rahman, Rahim, Gaffar, Rauf ve Afuv esmalarıyla yetişir imdadımıza.
• Hicr 15:56: De ki! Rabbinin rahmetinden, sapıtmışlardan başkası ümidini kesmez.
• Bazı zamanlar vardır, gücümüz tıkanır. İşimizi havale edecek daha güçlü, daha bilgili,daha olaya hakim birini ararız. O zaman hayatın her anına müdahil Allah, «Vekil»sıfatıyla O’nu bu işe vekil kılmamızı bekler.
• Bazı durumlar vardır; durum hiç de başkalarının anladığı gibi değildir. Masumuzdur,yapmamız gerekeni yapmışızdır veya iftiraya uğramışızdır veya birilerinin yaptıkları yanlarına kar kalıyor gibi gözükmektedir. Allah, «Habir» sıfatıyla her şeyden haberdar olan, «Basir» sıfatıyla her şeyi gören, «Semi» sıfatıyla her şeyi duyan «Şehid» sıfatıyla her şeye şahit olan konumdadır. Hiç kimseye derdini anlatamasan da Allah seni harfiyen anlamıştır.
• Bazen de işler yolunda gider; mal mülk sahibi, üstün ilim sahibi, mevki, güç sahibi oluruz.Bunları kendi kendimize başardık zannederiz. Allah’ı unutuveririz. Halbuki, her ne kadar nimetleri elde etmek için de gayretimiz gerekse de her neyimiz varsa Allah verdiği için bu durumdayızdır. Yoldan tam sapacak gibi olmuşken, Allah kendisini bize Malik, Melik , Alim,Gani gibi sıfatlarıyla hatırlatmaktadır.
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.