"Kaçtığın zaman ne olduğunu biliyorsun meleğim." Gideon
altdudağımı dişledi, sonra da diliyle okşayarak dindirdi acısı
nı. "Seni yakalıyorum."
içimde bir şeyler mutlu bir teslimiyetle iç çekti ve bedenim onun bedenine bu kadar yakın olmanın keyfiyle gevşedi. Sürekli istiyordum onu, öyle çok istiyordum ki fiziksel bir
acıya dönüşüyordu bu. Hissettiğim şey şehvetti, hatta ondan
çok daha fazlasıydı. Bu, o kadar kıymetli ve yüce bir duyguydu ki, Gideon'ın bana duyduğu şehvet, başka herhangi biradamla olabileceği gibi tetiklemiyordu beni. Başka bir erkek
beni vücudunun ağırlığıyla etkisiz hale getirecek olsa dehşete düşerdim. Ama Gideon'la asla sorun olmuyordu. O benim
neye ihtiyacım olduğunu ve ne kadarına dayanabileceğimi
biliyordu.
Ani gülüşü yüreğimi durdurdu.
Parlak koyu saçların çevrelediği o nefes kesici yüz karşısında dizlerimin bağı çözülür gibi oldu. İpeksi buklelerinin şımarık uzunluğu dışında son derece kibar ve görgülüydü.
Burnunu burnuma sürdü. "Bana öyle gülümseyip sonra da
gitmek olmuyor. Söyle bakalım, ne düşünüyordun ben telefondayken."
Dudaklarım hafifçe kıvrıldı. "Senin ne kadar güzel oldu
ğunu. Bunu bu kadar sık düşünmek hasta ediyor beni. Artık
alışmam lazım buna."
Kalçamdan kavrayıp beni daha da yakınına çekti ve kası
ğını benimkinin üstünde ustaca gezdirerek aklımı başımdan
aldı. Inanılmaz derecede iyiydi yatakta. Ve bunun farkındaydı. "Buna izin vereceğimi mi sanıyorsun?"
"Bak sen?" Ateş dalgalar halinde yayılıyordu damarları
ma, bedenim onun bedeninin verdiği hissi istiyordu açgözlü
ce. "Gözünü aşk bürümüş bir kadını daha peşine takmak istediğini söyleme sakın bana, Bay Aşırı-Beklentilerden-Nefret-Eden."
"Benim istediğim" diye mırıldandı, çenemi tutup altdudağımı başparmağıyla okşarken, "senin beni düşünmekten,
başka kimseyi düşünmeye fırsat bulamaman."
Yavaş yavaş ve zorlukla bir soluk aldım. Gözlerini bürü
yen kor ateş, sesinin kışkırtıcı tonu, bedeninden yayılan sı
caklık ve teninin ağız sulandıran kokusu tamamen baştan
çıkarmıştı beni. Uyuşturucumdu o benim ve onu bırakmaya
hiç niyetim yoktu.
"Gideon" dedim soluk soluğa. Mest olmuştum.
Sayfa 12