Tüm zamanların en iyisiydi, belki de en kötüsü... Romanda Fransız ihtilali öncesinde soyluların vurdumduymazlığı ve sömürüsünü, ihtilal sonrasında ise devrimcilerin acımasızlığını ve vahşeti anlatılıyor. Kitabın başında kırılan şarap fıçısı ve halkın yerden şarap içmeye çalışması hem ihtilal öncesi yaşanan yoksulluğa hem de tüm sokağın kırmızı olması ile ihtilal sonrası dökecekleri kana işaret etmiş. Tüyler ürpertici! Ayrıca İngiltere'deki huzuru mutluluğu anlatırken Fransa'daki kötümser havayı konu alarak iki ülke arasında ki zıtlık dikkate değer. Yazarımız Fransız devriminin öncesinde yoksul halkın çektiği sıkıntıları da çok iyi betimliyor. Onlara yapılan kötülükler ve aristokratlar tarafından ezilmeleri yoksul halkı bir şeyler yapmaya zorluyor ve sonunda Fransız devrimi başlıyor. Kitapta aşkın ne kadar fedakar gerektiren bi şey olduğu da konu olarak işlenmiş. Birisi için canını vermek deyimi harfiyle kitabın sonunda Carton tarafından gerçekleştiriliyor. Sevdiği kadının mutlu olması için kendi canından vazgeçip idam edilmeyi göze alıyor ve huzurlu bir şekilde ölüyor. Akıcı, sürükleyici ve şaşırtıcı... Lütfen bu kitaba bir şans verin. Anna Karanina gibi baş ucu kitabı olmayı hak eden bir eser.

İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202058,6bin okunma

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem AKBULUT