İstiklal Harbi'nde Moskova'da Büyükelçi olarak bulunduğum sıralarda, ziyaretime gelen Enver Paşa, bana şunları söylemişti:
- Mustafa Kemal mükemmel bir erkanı harp subayı, zeki, cesur ve iyi bir kumandandır. Ben, Birinci Dünya Harbi'nde Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili iken bazı kanunsuz hareketleri oldu. Fakat hiçbirini resmiyete koyarak cezalandırılması cihetine gitmedim. Bir defasında harbin sevk ve idaresinde gördüğü eksiklikleri, o zaman, işbaşında bulunan Ordu Kumandanlarına açıklayarak ve onları da ikna ederek müşterek bir rapor hazırlamış ve bunu Sadrazam Talat Paşa'ya vermişti. Başkumandanlığa danışmadan hareket ettiği için kendisine kızdım. Kumandanları topladım. Dedim ki, bu işin müteşebbisi Mustafa Kemal Paşa'dır. Siz, fikirlerinizi önce bana bildirmeniz, sevk ve idarenin doğru olup olmadığını benimle münakaşa etmeniz lazımdı. Bunu yapmadınız. Harp zamanında böyle bir hareket kanunsuzdur ve ağır suçtur. Sonra Mustafa Kemal'e dönerek dedim ki: Sen çok kabiliyetli bir kumandansın, memlekete bugün de, yarın da büyük hizmetler ifa edeceksin.
Enver Paşa, bana bunları söyledikten sonra, memleketi terk etmek zorunda kalarak yâd illerdeki faaliyetlerine de temas etmiş:
– Fuat Paşa, o zaman tahminlerimde yanılmamış olduğumu şimdi daha iyi anlıyorum. Biz dışarıya çıktıktan sonra Mustafa Kemal olmasa idi, memleket sahipsiz kalacaktı, demişti.