Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

283 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
43 günde okudu
Bir Bilim Adamının Romanı Goodreads: 4/5 1000kitap: 8,6/10 5/5 “Derler ki, insan roman yazmaya, başka romanları okuyarak özenirmiş; hayatı roman gibi olduğu için, sırf bunun için roman yazmış biri görülmemiş." "Ne romanı bu bahsettiğiniz?" dedi genç adam. "Bir bilim adamının romanı." “Hocanın hayatı bir roman olur diye düşünüyoruz mesela. Bütün romanlar da, uyumadan önce okuduğunuz kitaplar gibi acıklı ya da dehşet verici olmaz ya; ama, sonunun hüzünlü olduğunu söyleyebileceğimiz bu roman da, onlar kadar sürükleyici olabilir. İşte bu yüzden...” “Neden okumak için bu kadar geç kaldım…” dediğim bir eseri yorumlamak benim için zor olacak, karışık duygular içerisindeyim… Oğuz Atay’dan ilk okumak istediğim kitap ‘Tutunamayanlar’ eseri idi. Bir sohbet esnasında okumaya karar verdiğim bu eser, bana da sürpriz oldu. Kitapta Türkiye’nin yurt dışında ilk doktorasını yapan gençlerinden Mustafa İnan’ın biyografisini okuyoruz. Mustafa İnan 1911 yılında dünyaya geliyor. Adana sıcağında evlerinin damında uyudukları bir gün, dört yaşındayken, damdan düşüyor. “Bu çocuk ölür.” diyorlar. Mustafa yaşıyor; ama, tam anlamıyla sağlıklı bir insan olamıyor. Annesi Rabia Hanım ve babası posta seyyarı Hüseyin Avni İnan’ın dar gelirinden kaynaklanan yoksul bir yaşam sürüyor. Yoksulluğunun üzerine iki büyük savaşın da sıkıntısını çekiyor. O yılları düşününce yaşamının oldukça zor olduğu aşikâr. I. Dünya Savaşı döneminde mecburen okula ara veriyor. Savaş bittiğinde ise ilkokulu tamamlaması gerekiyor. Zekâsı kuvvetli, çalışkan bir öğrenci. Mustafa İnan, Leylî Meccanî, yani parasız yatılı imtihanını kazanıyor. Kendinden üst sınıfların konularını biliyor. Öyle ki üst sınıflara ders veriyor. Mustafa İnan daha öğrencilik yıllarındayken(üçüncü sınıf) Matematik Profesörü Kerim Erim onu öğretmen arkadaşlarına ‘Doçentim’ diye tanıtıyor. Üçüncü sınıf, Mustafa İnan’ın hayatını yenileştiren bir yıl oluyor. O sene eşi Jale Hanım ile tanışıyor. Kerim Erim, mühendislik eğitimi görmüş, Almanya’da doktora yapmış bir hoca. Mustafa’nın matematikçi olmasını istiyor. Çünkü Mustafa’da araştırıcı ve kusursuz bir matematik zekâsı var. Fakat Mustafa mühendis olmayı tercih ediyor. Kerim Bey’in ‘doçenti’ Mustafa, hocasına hayran olmakla birlikte, doktorasını Zürih’te fotoelastisite labaratuvarlarında çalışarak yapıyor. Türkiye’ye dönünce de ‘Tatbikî’ yani uygulamalı Mekanik Kürsüsü’nü kuruyor. Yapı Malzemesi Labaratuvarı’nı uzun bir süre de yönetiyor. Türkiye’de mühendislik alanında ilk doktorayı yaptıran kişi Mustafa İnan. Kendisi de ilk doktorayı yapanlardan yurt dışında.1945 yılında profesör olunca, Teknik Mekanik Kürsüsü’nün temelini atıyor. Bir ağustos ayında dünyaya gelen Mustafa İnan, yine bir ağustos ayında elli altı yaşındayken(hastalığının tanısı tam koyulamıyor ama lösemi olduğu düşünülüyor) vefat ediyor. Süleyman Demirel ve Oğuz Atay, Mustafa İnan’ın öğrencisi. Dolayısıyla öğrencisi Oğuz Atay’ın bakış açısı ve üslubu kitaba ayrı bir tat katmış. Ben çok severek ve keyif alarak okudum. Günümüzdeki şartlar düşünüldüğünde ve o dönemlerle kıyaslandığında Mustafa İnan’ın verdiği mücadele tam bir “bilim aşkı.” Kitabın ismi ve içeriği birbirine o kadar çok yakışıyor ki… “Bu dünyadan okumaya, öğrenmeye, bilinmeye değer yaşamlar geçti,” dedirtti bana eser. Ben çok severek okudum, sizlere de keyifli okumalar dilerim.
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnanOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202016,9bin okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.