Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

309 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Bir Kadının Sessiz Çığlığı...
Alex Mıchaelides’in ilk romanı olan “Sessiz Hasta” kocasını ateş ederek öldürdükten sonra sessizliğe gömülen gizemli bir kadını ve onun bunu yapmasına sebep olan nedenleri ortaya çıkarmaya çalışan bir terapistin şok edici gerilim dolu hikâyesini anlatıyor. Her şey bir cinayet davasıyla başlıyor. Ortada bir ölü ve bir katil var ama Alicia kocası Gabriel’ in ölümden sonra derin bir sessizliğe gömülüyor. Bazen hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Buz dağının bir görünen bir de görünmeyen kısmı vardır. Önemli olan da o görünmeyen kısmı görebilmek, tarafsız bir bakış açısıyla olayı çözebilmektir. Bu da psikoterapist uzmanı Theo’ya kalıyor. Hem Alicia’yı konuşturmaya hem de sanki bir dedektifmiş gibi sır perdesini aralamaya çalışıyor. Eğer Alicia konuşmaya karar verirse başarılı mı yoksa başarısız mı olacak? Gerçekleri duymaya hazır mı? Gerçekleri görmek, söylemek, duymak acı verir. Her iki tarafa da ama yine de açmak lazım gözleri, dile dökmek lazım acı verse de… Alicia, “Alkestis” ile özdeşleştirilmiş. Euripides’in yazdığı eser Alkestis, Yunan mitolojisinde bir prensestir. Kocası Admetos'a olan sevgisi nedeniyle büyük fedakarlık yapar. Alkestis, Artemis tarafından cezalandırılan kocasının hayatına karşılık, kendi hayatını verir. Alicia derin bir karakter. Zekâsı, sanat tutkusu, yeteneği birçok yönden etkileyici biri. Ve kendini Alkestis’e benzetiyor onunla bütünleşiyor. Onun sessizliğinin altında çok şey olabilir. Acı, gözyaşı, mutsuzluk, korku, hayal kırıklığı, kapanmayan yaralar bazen bir kadın yaşadıklarını susarak anlatır, o da susarak kendi yalnızlığına gömülüyor. Alkestis’in trajedisini neden bu kadar sahiplendiğini, neden kendini ona benzettiğini Alicia’nın dramatik hikayesini okuduğunuzda daha iyi anlaşılacak. Kitabın içinde yer alan Alicia’nın günlükleri geçmişi, ailesi, evliliği ile ilgili bilgiler içeriyor. Bu duruma nasıl gelindiği hakkında fikirler veriyor olsa da gizemi elden bırakmadan olaylar kaldığı yerden devam ediyor ta ki son sayfalara kadar. Aynı zamanda içinde bulunduğu ruhsal durumunu da betimliyor. Ressam olan Alicia’nın portreleri de derin anlamlar barındırıyor. Sadece Alicia değil Theo’nun çocukluğundan, aile yaşantısından evliliğe kadar olan hayatından da bahsediliyor. Yan karakterlerin de olaylarla bağlantıları, tutarsız ifadeleri, geçmişin izleri, ruhsal bunalımlar, yarım kalan hayatlar, cevapsız kalan sorular, yerine oturmayan parçalar insanın daha çok kafasını karıştırıyor. Bu da merakımı hep canlı tutmama neden oldu. Yazarın tam da amacı bu zaten devamlı düşünmeye itmesi, aklımızla oynamaya çalışması. Ve her şeyin ortaya çıktığı o son bölümde tam bir ters köşe yapması. Kitap, yayımlandığı yılın en iyi gerilim romanı olarak seçilmiştir. Aynı zamanda New York Times Çok Satanlar listesinde de yer almış. Yazarın ilk romanı olmasına rağmen oldukça başarılıydı. Psikolojik temellere dayanan sağlam bir kurgusu var. Agatha Christie kitaplarından çıkmış gibiydi. Gerilim olarak yavaş bir ilerleyişi olsa da heyecanı hiç eksilmedi. Gizem-gerilim-psikoloji üçlemesine güzel bir örnek oluşturuyor. Ayrıca psikoterapist nedir, terapi nasıl olmalıdır, uygulanan teknikler gibi geniş bir açıdan psikoloji ile ilgili detaylarda yer alıyordu. Ve tahmin edilemez oluşuyla şaşırtmayı da başardı. Bu türü sevenlerin beğeneceğinden eminim. Kitabın sinemaya uyarlanacağının da sinyalleri verilmiş. Tavsiye ederim.
Sessiz Hasta
Sessiz HastaAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 20234,416 okunma
·
1 artı 1'leme
·
1.086 görüntüleme
Can B. okurunun profil resmi
Romanın en büyük katkısı, düşünmeye sevkeden tarafı olmalı.
ELissa okurunun profil resmi
Evet düşündürücü yönü ağır basıyordu
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.