Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hayat herkesin hayatıydı ama birileri sürekli diğerlerini eleştirmekle görevli sanıyordu kendini. Hiç bir zaman kendini eleştirememiş insanlar nedense başkalarını eleştirmekte hiç zorlanmıyorlardı. Burada bir dipnot açmak gerekir. Eleştiri kötü bir şey değildir fakat sadece olumlu, samimi ve yapıcı olduğu zaman. Eleştiri yalnızca insanların kötü yönlerini açığa vurmak amaçlı yapıldığında onları mutsuz etmek ve yaralamaktan başka bir amaç taşımamaktadır. Peki insanları yalnızca kötü yönleriyle eleştirenler kötülük yaptığının farkında olup hiç kendini sorgulamıyor muydu? Sanmıyorum. Sanmıyorum çünkü bu eleştirilerin ucu bucağı yoktu. Eleştirdiği insanın kalbini bilmeden, içindeki çocuğu bilmeden eleştirenler kendi içlerindeki çocuğu çoktan kaybetmemiş midir? Kaybetmeselerdi çocuklar gibi gerçekçi ve saf duygularla bakmazlar mıydı? Çocuklar gibi küçük şeylere sevinmezler miydi? Çocuklar gibi herkese sevgiyle, hoşgörüyle yaklaşmazlar mıydı? Bunların hiçbirini kendilerinde göremediğimiz insanların eleştirmek olarak gördüğü görevleri aslında dünyaya kötülük saçmaktı. En acısı da neydi biliyor musunuz? Bu gerçekleri onların hiç bir zaman göremeyecekleriydi. Diyeceklerim bu kadar değil ama ne desek lafugüzaf. Bir iç döküş parçasıydı. İyi akşamlar.
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.