Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

126 syf.
5/10 puan verdi
Bu romanın adını ve ününü duymayan çok az bir güruh vardır herhalde çünkü o kadar çok bu romandan bahsediliyor ve övülüyor ki ister istemez kendinizi beklenti içerisine girmiş bir hâlde buluyorsunuz. Nerede bu roman hakkında biri bir şey söylese genel olarak iyi bir sözlerle ifade ediyordu. Bu benim beklentimi olabildiğince yükselmesini sağladı ve kitabın sayfa sayısının az oluşu bir-iki gün içinde okunabileceğini düşündürse de elimde süründü. Kısa olmasına rağmen beni zorlayan bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Bunun sebebi dilin zorlayıcı olmasıyla alakası yoktu. Daha önce bir kitapta daha buna benzer bir sorun yaşamıştım. Sebebi sanırım mektuplaşma ya da günlük tutma gibi yazılan romanları okumak beni pek sarmıyor, kitap elimde sürünüyor. Bu sebeple kitabın ilk sayfasını açtığım an mektup roman olduğunu fark edince zaten otomatik olarak önyargı oluştu fakat bunu görmezden gelerek okumaya çalıştım. Bu kitaptan sonra akıllandım diyebilirim. Mektup–roman tarzındaki kitapların bana hitap etmediğini fark ettim. Bu tarz romanların beni içine direkt çeken bir yapısı olmuyor çünkü diyalogun az olması, sadece karakterin iç dünyasını okumak bana göre olay akışını bozduğuna inanıyorum. Olay ve diyalog okumayı daha çok sevdiğim için beni okurken içine tam çekmiyor kurgu. Bir ara geçerken heyecanla okudum, çok kısa bir anda diyaloglara yer verildiği bir an Werther ile bir karakterin arasında hararetli bir karşıt düşünce çatışması geçiyordu. O kısım beni içine çekti, o an diğer sayfaları okurken ki o sıkılgan hâlimin gidip yerine romanın akıp gittiğini fark etmedim fakat sonra yine söndüm. Kötü bir kitap olduğunu iddia etmiyorum, bana göre ortalamanın üstünde olmasa da abartıldığı kadar mükemmel bir roman olduğuna inanmıyorum. Hoş tarafları, altını çizdiğim satırlar vardı fakat atmosfer benim hiç ama hiç hoşuma gitmedi. Werther’in dostuna yazdığı mektuplardan oluşan bir roman. Evli bir kadına aşık olan Werther hislerini mektup yoluyla anlattığı, anlatırken gün geçtikçe umutsuzluğun pençesine düşüp intihara doğru gidişini ele alan bir mektup romandır. Renkler ve zevkler misali ben bu övülen romanı sevemedim. Drama kasan havasından çok ben Werther’in drama kraliçesi gibi her şeyi abarta abarta süsleyerek her şeyden bir nem kapması benim hoşuma gitmedi. Bazı noktalarda karşıt düşünceleri farklı bakış açısıyla ele alınmış olsa da benim beklentimin çok çok altında kaldı. Yani okurken çok bunaldım, her şeyden bir şey bularak ondan dram kasan karakterin iç dünyasını okumak beni boğdu. Yanlış zamanda okumuş olabileceğimi düşünsem de başka bir zaman okusaydım da bu kitaptan hoşlanmazdım. Beklentim farklıydı. İsim itibariyle insanı derinden etki edebilecek bir durumu ele alabileceğini düşünmüştüm. Elbette acılarda her insanda aynı etkiyi yaratabilecek diye bir kaide yoktur. O yüzden pek bir şey diyemiyorum ve sanırım yazarın kendi hayat hikayesinden uyarlama gibi bir şey olduğunu söyleyen birkaç inceleme gördüm. Kitap hakkında pek bir araştırma yapmadığım için doğru olup olmadığını bilmiyorum, aynı zamanda sonu itibariyle zamanında insanları intihara sürüklediğini söyleyerek yasaklanmış olduğunu görmüştüm. Sadece çok bir beklenti içerisine girdiyseniz mümkünse beklentinizi düşürerek okumaya başlayın, bence mümkünse enerjisiniz yüksek olduğu bir zaman okumayın. Enerjisiniz düşürebilir, yani bu kitabı okudukça bünyemdeki enerjinin kaybolduğunu hissettim. Okumayı düşünenlere keyifli okumalar dilerim.
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021120,4bin okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.