Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ramazan yeni bir nefes hayatımızda. Zeyn olup ebvâb-ı cinânın açıldığı, rayiha-yı cennetin hayalen de olsa teneffüs edildiği bir mevsim... Sadi-i Şirâzî Gülistan'ın hemen başında şöyle der: بِسم اللهِ الرَّحمنِ الرَّحیم منّت خدای را عزّ و جل که طاعتش موجب قربت است و به شکر اندرش مزید نعمت. هر نفسی که فرو می‌رود ممدّ حیات است و چون بر می‌آید مفرّح ذات. "Minnet (şükür) Allah azze ve celleyedir ki O'na yakınlaşmak taati mucibtir (gerektirir) ve ondaki şükür nimeti arttırır. Alınan her nefes hayatı uzatır ve verildiğinde göğsü rahatlatır." (Tercüme bana ait) Her nefeste iki şükür olduğunu söyler Sadi-i Şirâzî. Ramazanı içimize aldığımız günler için bir şükür ve Ramazan göğsümüzde vazifesini tamamlayıp ayrıldığı günlerde ayrı bir şükür. Aldığımız her nefes kimyamızı değiştirir, oksijen ile yıkım gerçekleşir hücrelerimizde. Vücudumuza aldığımız yağ, şeker vs. yıkılır ve bedenimiz, ortaya çıkan enerji ile yeniden inşa eder kendini. Ramazan vücudumuza girince önce yıkar içimizde birikenleri ve bizi yeniden inşa edip ayrılır sessizce. Bizi, bize bırakmayanın armağanıdır bu nefes, bize nefes almayı ezberleten, uyurken dahi nefesi bizden almayan Rabbimiz Ramazan'ı da kolaylaştırmıştır bize. *** Zeyn olup açıldı ebvâb-ı cinân Geldi hoş lütf ile şehr-i Ramazan *** İlk teravih bir saati mütecaviz bir zamana yayılırken, ilk rekatin derinliği Fatiha'nın sonunda tüllenen uzun "âmînnnn" ile hissedildi. Öznesi koca bir cemaat iken, nasıl yönsüz duyuldu bu ses anlam vermek mümkün değil. Ne benim sesimdi amin'e hayat veren, ne yanımda saf tutanların. "Biz" idik amin'e şahit olan ama... duayı talim ettiren de, amin dedirten de O idi. Sanki "amin" bir kuyu idi, biz Yusuf gibi kuyuya düşüp sonra bir müjde ile geri çıkıyorduk. Amin'i uzatıp sanki bitmesin istiyorduk... *** Uzatmasam daha iyi...
··
1 artı 1'leme
·
147 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.