Gönderi

Bana mektup verin
Hüsamettin Özkan'ın bulunduğu o görüşmede Enver Ören şark kurnazlığı bile diyemeyeceğim bir şekilde Ecevit'e şöyle bir teklif yapar: -Efendim batıyorum... On binlerce çalışanım işsiz kalacak... Beni kurtarmak sizin bir mektubunuza bağlı. -Nasıl mektup? -Evet, ben para istemiyorum... Bana bir mektup verin, kurtulurum. - Kime yazacağız mektubu? -Ben İsrailli bir bankadan 100 milyon dolar para buldum... Bana o parayı verecekler... Ama İsrail bankası sizden, yani devletin bir bankasından mektup istiyor... Evet ben para istemiyorum, sadece mektup istiyorum. Başbakan Ecevit Hüsamettin Özkan'a döner: -Bakın Sayın Özkan, Enver Bey para istemiyor mektup istiyor... Benim adıma yazın bir mektup, verin gitsin... Hüsamettin Özkan ile göz göze geliyoruz. Türkiye'yi yöneten isim yani Başbakan teminat mektubunun ne olduğunu artık kavrayamaz bir noktadadır. Özkan Ecevit'e dönüyor: -Efendim teminat mektubu zaten para demek, yani devletimizin kefil olması demek.
Sayfa 147Kitabı okudu
·
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.