Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Radikal İslam ülkelerinde kadın olmanın bedeli nedir? Erkek egemenliğini dinle yoğurup, kadın bedenine kasıtlı ve kalıplı yön vermeyi amaç edinen bir yapılanma içerisinde kadın olmak, günlük cephede mücadele etmekle eş değer zorluktadır. Bedeli ise; özgürlüğü iki dudak arasına bırakmakla, izinlerle, cezalarla ve haksız sünnetlerle ödenen bir ölüm orucudur. Sıfır Noktasındaki Kadın veya orijinal ismiyle “Woman at Point Zero”, Mısırlı aktivist yazar Neval El Seddavi’nin çarpıcı gerçekliğe sahip romanıdır. 1984 yılında, mahkûm kadınlarla yapılmak istenen bir çalışma üzerine hayat bulan eser, dikkat çekici kadın hikayelerinin birleşmesiyle dünya genelinde büyük ses getirerek raflarda yerini almaktadır. Yazarın, Katalan Cezaevi’ne yaptığı psikiyatri temelindeki ziyaretleri sırasında adını gardiyanlardan duyduğu Firdevs isimli idam mahkûmu ile görüşmek istemesi, bu kültüre giriş yapmanın önemli adımlarındandır. Cinayetten hüküm giyen idam mahkûmu Firdevs, önce gelen teklifi reddeder ancak sonrasında bir düğümün çözülmesi gibi tüm çıplaklığıyla anlattığı hikayesi, erkek egemenliğinin kötülüğünü gözler önüne sermeye başlamaktadır. Firdevs, bastırılan ne ilk kadın oldu ne de sonuncusu olacaktı. Ölümden korkmayan, hatta ölümün gözünün içine bakan cesaretiyle patriyarkal rejim için tehdit unsuru olan Firdevs, benliğini de aşarak bir simge haline gelmektedir. Hücre duvarları arasında yazara anlattığı hayat hikayesi, kaldırılabilir bir yükten de ötesini benliğinde barındırmaktadır. Anlatılamayacak kadar acı ve hayat dolu hikayesini yarın, idam günü gelmeden tamamlaması şarttır.
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki Kadın
“Çünkü bu hikâye; din adı altında bastırılan, sindirilen ve katledilen tüm kadınların ortak şarkısıdır.” Firdevs, ilkel toplumların ilk duraklarından biri olan aile içi şiddetle çocuk yaşta tanışmaktadır. Gelir eşitsizliğinden kaynaklı ekonomik problemlerin de yaşandığı bu aile içerisinde “kadının yeri” ailedeki erkeklerin yer verdiği kadarla sınırlıdır. Firdevs, radikal İslam inancına sahip ailesi içerisinde, kadın sünneti kavramıyla da yine küçük yaşta tanışmaktadır. İlkel ritüellerden doğma “Kadın Sünneti” Firdevs ve birçok Müslüman kadının yaşadığı bu sorun, İslam diniyle ilişkilendirilen bir canilik olarak yorumlanmaktadır. Bu işlem, küçük yaşta kadın bedeninin daha temiz bir hale gelebilmesi için cinsel uzvun kısaltılması şekliyle açıklanmaktadır. “Daha temiz” kalıbının ardına sığınarak yapılan bu caniliği hafifletme çabası, günümüz dünyası için korkunç boyutta bir beden ihlalidir. Üstelik Firdevs gibi binlerce kadın bu ilkel ritüel sebebiyle bedensel hazlardan mahrum bırakılıp kendi bedeninden iğrenme duygusuyla karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Firdevs’in hikayesi sadece bununla kalmaz bedeni küçük yaşta amcasının taciziyle de sarsılmış, kendini kullanılmış bir çift ayakkabı olarak tanımladığı kötü bir döneme doğru sürüklenmektedir. Ancak hayatı sadece kötülükten ibaret olmayan Firdevs, ortaokul dönemini birincilikle taçlandırmaktadır. Cinsel kimliğiyle de ortaokul yıllarında tanışan Firdevs, bu dönem içerisinde öğretmeni İkbal’den hoşlanmaktadır. Ancak öğretmeni toplumsal korku kültüründen etkilenmekte ve Firdevs’in bu “yanlışa” sürüklenmesini istemediği için ondan uzakta durmaktadır. Böylesi bir yaşantı içerisinde kendini belli eden kimlik arayışı; etnik köken, yaş, dil ve din dinlemeden kendini belli etmesi aranan özgürlüğe de işaret etmektedir. Ortaokul eğitimini tamamlamasının ardından amcasının eşi aracılığıyla küçük yaşta kendinden yaşça büyük biriyle bir evlilik yapmak zorunda kalan Firdevs, erkekler tarafından değersizleştirildiğini de bu acı yolla anlamaktadır. Çocuk bedeniyle evlilik içi tecavüz ve şiddet kavramıyla zoraki tanışma yaşayan Firdevs, kaçış yolunu evden uzakta aramaya başlamaktadır. Şiddete ve tecavüze artık katlanamayıp evden kaçan Firdevs, bir lokantaya sığınmayı kurtuluş olarak görmektedir. Firdevs, sığındığı lokanta sahibi tarafından aylarca sahip çıkılıp birazcık bile olsa hayatını rayına sokmaktadır. Ancak bu rahatlık da uzun sürmeyip Firdevs’in çalışma hayatına atılmak istemesiyle bozulmaktadır. Sığındığı evin sahibi tarafından şiddete ve tecavüze maruz kalan Firdevs, başka erkeklerin de tecavüzüne uğradığında toplumun ikiyüzlülüğünü de bir kez daha görmektedir. Burada da daha fazla dayanamayan Firdevs, çareyi yine kaçmakta aramaktadır. Yolculuğunun ardından yeni tanıştığı Şerife isimli bir hayat kadınının yanına sığınmaktadır. Evine sığındığı Şerife’yle hayat kadınlığı yapmaya başlayan Firdevs, bu yolla yaşamını idame ettirmeye çalışmaktadır. Fakat bu yolda da dikiş tutturamamasının ardından yeniden bağlarından koparak kendini saygın bir hayat yaşamaya adamaktadır. Bir şirkette girdiği iş sayesinde kendi ayakları üzerinde hür ve daha yaşanılabilir pozisyona sahip olmayı amaçlamaktadır. Tuvaleti bile olmayan bir dairesi vardır ama en azından yaşamayı, aldığı her nefesi başı dik bir şekilde hissetmektedir. Şirkette, devrimci olarak bilinen İbrahim adında bir gençle aşk yaşamaya başlamaktadır. Amcasının ve kadın sünneti yüzünden kaybettiği haz duygusunu yeniden ruhunda hissetmeye başlayan Firdevs’in mutluluğu çok uzun sürmeden İbrahim’in patronun kızıyla nişanlanmasıyla bozulmaktadır. Hayat kadınlığı serüveni sırasında sadece bedeninin zarar gördüğünü, ruhunun temiz kaldığına inanan Firdevs, artık ruhundan da aldığı yarayla hayata devam etmektedir. Erkek egemenliğinin getirdiği eril öz güven, Firdevs gibi güçlü kadınları bastırmaya yetmemektedir. Yine maruz kaldığı bir taciz sırasında özgürlüğüne izin vermeyen partnerini öldürmesi sonucunda idam cezasıyla karşı karşıya bırakılmaktadır. Patriyarkal düzen içerisinde bir kadının ceza alabileceğine bile inancı kalmayan Firdevs, aldığı cezanın “konuşmasından” kaynaklandığına inanmaktadır. Hikaye bununla kalmamaktadır, toplumsal kötülüğün uydurulduğu kılıf her kadın için zincirin bir halkasıyla ilişkilidir. İşleyiş, söyleyiş ve betimlemeler hatta karakterler bile değişir ama kötü zihniyetlerin aynılığı değişmeden karşımıza çıkmaktadır. Eşitliği getirecek her bir direnişe çıkılan “karşı” söylem ve eylemler özgür dünya ile aramıza konulmak istenen yeni bir barikattır.
Sıfır Noktasındaki Kadın
Sıfır Noktasındaki KadınNevâl El-Seddavi · Metis Yayınları · 201613,4bin okunma
·
111 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.