İnsan kesretten bir ferd, hilkatten bir meyve...
Cenâb-ı Hak o meyvede kâinatları tevhid ettirmiş. Onun kalbini mârifetine uygun yaratmış. Herbir şeyi kesretli gayeler için halkederken, insan kalbini mârifet ve muhabbetine mahsus kılmış.
Ve işte o insanı, âhiretteki ebedî ihsanlarına, ikramlarına mazhar kılmak üzere bu dünya imtihanına tâbi tutmuş. Onu kesretin içine atmış ve ona kesretli sualler sormuş. Ama, hepsinin cevabı "tevhid"de birleşiyor.
Her hastalık ve musibet bir sual; O'ndan geldiğini bilenler şükürle cevap verip kazanıyorlar.
"Acılara sabırla karşı koydular, tatlı oldu."
--- Şah-ı Geylânî
Her mevki ve makam bir çetin soru; onlarla gurura kapılanlar kaybediyorlar.
Kölelik de, efendilik de birer sorudan başkası değil: Tarih, bunları aşabilen yahut bunlarda boğulanlarla dolup taşmış...