Mehmet Berk Yaltırık'ın ismini ve kitaplarını uzun zamandır gerek kitabevlerindeki raflarda, gerekse sosyal medyada görüyordum. Korku-gerilim türünü seven biri olarak, yazarın çalışmalarını bir inceleyeyim dedim ve ilk olarak Kan Sahibi'ni aldım ve okumaya giriştim. Kitapta, Osmanlı dönemindeki Balkan topraklarında anlatılan bir vampir hikayesine şahit oluyoruz. Tepedelenli Ali Paşa'nın yönettiği bu topraklarda, gizemli ölümler meydana gelmektedir ve günler ilerledikçe ölülerin sayısı artmaktadır. Vefat eden insanların hastalıktan mı yoksa bir katil tarafından mı canlarının alındığı araştırılır ama herhangi bir sonuca ulaşılamaz. Bu tuhaf ve gizemli olay karşısında artık akıllara tek bir şey gelmektedir, o da doğaüstü bir vaka ile karşı karşıya olup olmadıklarıdır. Sonrasında ise, Tepedenli Ali Paşa ve yeniçerileri, vampir avcısı isimli birinin peşine düşerler ki bu olaydaki sır perdesini aralasın ve ölümlere bir son verebilsin. Genel olarak kitabın konusu bu şekilde ve toplam 60 sayfadan oluşuyor. Kısa olduğu için bitirmekte sıkıntı yaşanmıyor, lakin ben, açıkcası kitabı sevip sevmeme, beğenip beğenmeme konusunda arada kalmış bulunuyorum. Çünkü aslında konu olarak sevdiğim bir tür. Türk Edebiyatı'nda korku okumak benim gibi gerilim-korku severler için bulunmaz bir nimet fakat kitabın eleştireceğim tek kısmı (ve çokça yoran kısmı), karakterlerin konuşma dillerinin günümüz Türkçesi ile değil, Arnavut dilinde yazılmış olması. Bu dil tüm kitaba hakim değil ama geneline hakim. Bu yüzden çoğu yerde cümleleri tekrar tekrar okumak zorunda kaldım, hatta bazı kelimeleri anlayamadım yabancılık çektiğim için. Tek sorun bu oldu benim için. Bunun dışında olmuş diyebiliriz.

Kan SahibiMehmet Berk Yaltırık · İthaki Yayınları · 2022200 okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Dilara