"Tüm bu manzarada, ısrarlı, yayılmış, dehşet verici ketumluğun ve potansiyel ifşanın bir belirtisi vardı. Bu çıplak, karabasan kuleler, rüyaların yasak ülkesine, uzak zamanın ve mekanın çapraşık uçurumlarına ve boyutlararasılığa açılan korkunç bir geçidin kapısını işaretliyor gibiydiler. Bunların kötü şeyler olduğunu -uzak yamaçları lanetli, nihai bir dipsiz uçuruma bakan deliliğin dağları olduğunu- düşünmeden edemiyordum."