Yağmur kuşlar geçiyor avludan sürü sürü dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni Ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına Uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen unutup gitmişim bütün türküleri artık (kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum) Kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu resmini asıyorum ranzamın başucuna yine ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında.