Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Katolik ülkelerde kutlanan Karnaval aslında eski bir Pagan curcunasından, Diyonisos festivalinden uyarlanmıştır ki o da daha da eski Haloa ve Tesmoforya'dan, yani ana Tanrıça Demeter'in iki bereket festivalinden gelir. (Antik Yunan'da ataerkil irade anaerkil iradeyi alt ettiği zaman yeni gelen Diyonisos, aile Tanrıçası Hestia'nın yerine geçerek Olimpik Konsey'e terfi etmiş, Demeter'in festivallerini devralmıştır. Binlerce ama binlerce yıl boyunca Avrupa'da hiç erkek Tanrı olmamıştır. Bu arada, Diyonisos ilk başta psikedelik mantarlarla, önce Amanita muscaria, sonra da daha yumuşak ve tatlı Psilocybe ile özdeşleştirilmiştir.Ataerkil Hıristiyan etkisi güç kazandıkça Diyonisos mantar meşkinden arındırılıp şarap Tanrısı ilan edilmiştir. Kilise ve Hıristiyanlığın mükemmel bir paravan yerine geçeceğini fark eden siyasi ve ticari gruplar, sevecen anaerkil zarafetin yerini agresif ve basmakalıp ataerkil mantığa bırakmasını tercih ettikleri gibi, kitlelerin kendilerini aydınlatan mantar yerine, sezgilerini körelten içkiyi kullanmasını da tercih etmişlerdir. İnsanoğlunun en büyük icadı öpüşmekse, fermantasyon ve ataerkil düzen de İnsanoğlunun en büyük hatası kategorisinde hayvanların evcilleştirilmesiyle kapışır. Şüphesiz ki bu üçü uzun zaman önce bir araya gelmiş, iç içe geçerek medeniyeti geliştirmek adına Batı insanını bugünkü çöküş noktasına getirmiştir. Ça ça ça) Aslında carnival sözcüğü carrus navalis yani "deniz arabası" kökünden gelir. Tekne biçimindeki bu tekerlekli araç Diyonisos'un geçit törenlerinde kullanılır, üzerine binilip esprili ve şehvet uyandıran çeşit çeşit şarkılar söylenirdi. Bu tekne arabalar, yani carrinavales festival zamanı her iki cinsiyetten de yarı çıplak ya da çıplak müzisyen ve dansçıların eşlik ettiği Diyonisos'un denizler altında, deniz Tanrıçası Thetis'in mağaralarındaki hayali denizaltı sığınağını temsil ederdi. Ortaçağın ilerleyen yıllarında da Avrupa sokaklarında dolaştırılmaya devam eden bu arabaların daha az deniz havalı ve daha edepsiz versiyonları buğün Mardi Gras geçit törenlerinde süzülmeye devam ediyor. İnsanların, yüreklerine ve akıllarına derinden kazınan bu Pagan festivallerinden kolayca vazgeçmeye niyetleri yoktu. Bir deniz arabası dokusu neşe ve doğurganlığın yerine suçluluk ve acının çarmıhını koymak mı? Nedense birinci sınıf karlı bir anlaşma gibi gelmemişti bu. Halkın nabzını yokladılar; ama bir iki paranoyak ve denetimsiz spastikten başka beğenen çıkmadı. Böylece Kilise kurnazca taviz verdi. Karnavala izin verdi ama komplo kurarak ona Hıristiyan özellikler atfetti, onu kaygısız bereketinden gitgide uzaklaştırıp nefsine hakim olmayla ve ölümle özdeşleştirmeyi başardı ( gerçi Guinness Rekorlar Kitabı'na göre tarihteki en kısa ölüm, sadece üç günlük, ama bir zamanlar İsa'nın da dediği gibi " Ya bizimsin ya Guinness'in").
Sayfa 342 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.