" İlim anayurdumuzdur, cehalet yabancı yer" diyerek İbn-i rüşd her yeri ve hiçbir yeri sahiplenmemiştir. Bir yer onun yurdu olacaksa ancak ilim onun yurdudur. Bir yer onun değilse ancak cehalet onun değildir. Bu nedenle kendini belli bir görüşün, sınırın, coğrafi konumun ya da toplumsal tanımlamanın içine hapsetmemiş, bunu da anayurt anlayışının ne olduğunu dile getirerek göstermiştir.
O halde insanlar akılcı davranmaktan, sormaktan, araştırmaktan ve düşünmekten neden korksunlar ki? İnsan rasyonel davranarak ve sağlam bir meteoroloji kullanarak düşünmeli ve çıkarma yapmalıdır. Bunun için araştırmaktan çekinmemeli, "Düşünmeye gerek yok hazır bilgi var" denilerek önüne konulanlarla yetinmemelidir. Bunu yaptığında verdiği kararlar daha sağlıklı olacak bunu yaptığında aslında "gerçekten inançlı" olacaktır.