Gönderi

Marksist anlamda irade, hedeflere ilişkin farkındalık demektir, bu da kişinin kendi gücünün tam bilgisi ve onu eylemde ifade etme aracı demektir. Dolayısıyla irade, her şeyden önce, sınıfın belirgin ve kendileşmiş olması, kendi özgül amaçları doğrultusunda -tereddüde düşmeksizin ya da yolundan sapmaksızın- sıkıca örgütlenmesi ve disiplin altına girmesi demektir.
Sayfa 47 - Bizim Marx (1918)Kitabı okuyor
··
1 artı 1'leme
·
277 görüntüleme
Ida okurunun profil resmi
“birbirini izleyen farklı kişiliklerimizin sebatkâr, değişmez hizmetkârı olan irademiz, karanlıkta kalan, aşağılanan, sadakatten usanmayan irademiz, benliğimizdeki değişimlere aldırmadan, her ihtiyacını karşılamak için durmadan çalışır çünkü. Arzulanan bir seyahatin gerçekleşeceği anda, zihin ve duyarlılık, bu seyahatin gerçekten zahmetine değip değmeyeceğini sorgulamaya başlar, Öte yanda irade, seyahatin gerçekleşmesi mümkün olmasa, bu tembel efendilerin seyahati tekrar harikulade bulacaklarını bilir; irade, efendileri garın önünde bırakır; onlar bu konuyu işler ve çekincelere durmadan yenilerini eklerken, o biletleri almakla, kalkış saatinden önce bizi vagonumuza bindirmekle ilgilenir. Zihin ve duyarlılık ne kadar değişkense, irade de o kadar değişmezdir.”
Ebru okurunun profil resmi
Birkaç ay önce "özgür irade var mıdır?" diye bir soru gelmişti. İradeye dair düşüncelerim temel olarak bunlardır...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.