~
Onca şey yaşamıştım, once acıyı iliklerime kadar tatmıştım, onca ölüm görmüştüm, onca umutsuzluğa şahit olmuştum ama ağlamamıştım. Ağlamamaya yemin etmişçesine ağlamamıştım. Ben doyasıya ağlayamadım, ölen ruhumun yasını tutamadım! O kadar çok ağlamak istedim ki, o kadar çok içimdeki acıyı haykırmak istedim ki... Ama bir türlü yapamadım, tekrar beni zayıf görüp ruhumu yoksayıp yaralamamaları için. Bir süreden sonra yıkılmak istedim, -hep güçlü durmak istemiştim oysa ki- ama artık istemiyordum, artık doyasıya ağlamak istiyordum. Hem de sevdiğim adamın kollarında ağlayıp hiç nazlanma şansı bile verilemeyen ruhumun bir diğer eşine nazlanmasını istiyordum.
Çok mu şey istiyordum?
~
(Böğürtlen Sokak - Hatice İlbaş)