Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

96 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Video: youtu.be/9MX_EOSagzU Kuş Uçar Kanat Ağlar. Şükrü Erbaş'tan okuduğum 4. kitap. Kuş Uçar Kanat Ağlar, 93 sayfalık harika bir şiir kitabı. Kitapta; aşk, dağ, dünya, ev, ilişki, ölüm, özlem, sevgi, toplum, unutmak, yalnızlık, yaşam ve zaman gibi temalarda şiirsel metinler yer alıyor. Şiirsel metinler boyunca bazı türkülere göndermelerde bulunuluyor. Kitap, şiirsel metinlerde oluşuyor. Erbaş bunun için "şiirhikâye" demeyi tercih ediyor. Kitabın girişinde Behçet Necatigil'den bir atıfla böyle bir türün doğabileceğine işaret ediyor. Yine çok sayıda satırın altınız çizdim. Kitaptan bazı alıntılar: Caddeler bu yükü nasıl kaldırır tanrım Bu kalabalık fazla Bu akşam fazla Bu yağmur fazla (9). İnsan sevgisiz tanrım nasıl yaşar Bunca arzudan sonra Bunca büyüden sonra Bunca gözyaşından sonra (9). Ölümü insan nasıl kabul eder tanrım Ağaçlar yaşarken Bulutlar yaşarken Çocuklar yaşarken (10). Ölüler, yaşayanlarda yaşar, bunu hiç unutma (13). Gözyaşı harfleriyle bakıyorduk (17). İçimizden birisi hemen kalkar, yaprakları toplar, iğde kokularına yatırır, bahçe suyuyla durular, getirir koyardı yerlerine. Küçücük radyomuz dünyanın bütün ayrılıklarını, aşklarını, ölümlerini bir içli sesle acemi gövdemize işlerdi. Hayal gece, kanatsız arzu, sitemsiz keder... ey yokluğun hazineleri... başka hayatları sizinle sevdik biz. Bir menevişli yaşlardı ki, gökteki yıldızlar bile yalnız değildi (19). Eşiklerimizde çırpınan pıtraklı bir yorgunluk (20). Biliyor musun, insan birden yaşlanıyormuş (20). Yaşlanmanın da ötesinde, insan zaman kılığında bir ölüm hecesiymiş (20). İnsan geçmişini sevmeden yaşayamazmış (21). Cümlesi olmayanların canı sıkılmıyordu hiç (22). Şimdi bile kime söylesem, uzak uzak bakıyor. Yalnızlık böyle saçaklanıyormuş (22). Önce insana inanıyor insan (23). Sabahlar bütün yatakların yaprak dökümü (23). İnsan erken öğreniyor gözyaşını. Harfler ıslanıyor. Renkler terk ediyor. Sesler çok eski bir mezar (23). Herkesten yapılmış binlerce herkes (32). Alın çizgilerimizde çeki taşı bir gelecek (32). İnsan, doğaya karşı da, topluma karşı da, küçücük hayatını sonsuzluğa çevirmekle ödüllendirmiştir kendisini. Derviş de genç de bunu biliyordu (36). İnsan sevdiğinin söylemediği sözüne de küserdi (40). Sen evden çıktın ya, eşik önünden aktı, pencere ardından koştu (43). Sen sakindin, ben kötü bir telaştım (43). Ben o gün orada öğrendim, çocukluğu olmayanın büyüklüğü de olmazmış (43). Şimdi dünya herkesten yapılmış bir gönül yorgunluğu (44). İnsan büyüdükçe bir bir ayrılıyormuş sevdiklerinden (44). Şimdi dünya evlerde bir ayrılık ayini (44). İnsanın yalnız ağlaması ne kadar acıymış (45). Her şey, ölümden sonra da sürecek bir yoksulluğun erken fotoğrafı (46). Dünya, insanlardan yapılmış bir yalnızlıktı (49). Zaman hüzündür (52). Cehalet bitti şükür! Bilgiyle bilgisizlik arasındaki o anlamsız ayrım kalktı (59). Şükür cehalet bitti! Kimse okumuyor, herkes yazıyor. Kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. Kimse susmuyor, herkes konuşuyor. Kimse çekilmiyor, herkes ortada. Kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. Kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. Kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. Kimse gözyaşı değil, herkes küfür. Kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. Kimse gölge değil, herkes ışık (60). Tevazu bitti. İncelik bitti. Hatıra bitti. Gönül bitti. Şarkı bitti (60). Bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte (60). Kirpiğin yüzüne düşünce akşam oluyordu, bulutlara değince dünyamıza iyilikler yürüyordu (62). İnsan yaşadığı yerden büyükmüş (62). Ey dünya, sen ne sonsuz, ne büyük bir bağışsın (63). Soran susar, sen susarsın (65). İnsan büyümeyi erken öğrenir (68). Yazdım. Sonra yazdıklarımla hayata baktım. Başkalarını sevecek, onurumu koruyacak, yaşadığımı hak edecek başka bir şeyim olmadığını anladım (69). İnsan yaşarken ne kadar az seviyor yaşamayı (70). Yalnızlıkta ot bitmez, dedim. Ayrılığın evi yok, dedim. İnsan ölülerini sevmezse yaşayamaz, dedim (70). Herkes, ücrasında bir incinmiş zaman, bir yaşama arzusu, bir sevme korkusu, uzanıp yanındakinin elini tuttu (70). Ben, ölümün mazlumuyum Hatice. Seni sevmenin kapanmaz yarasıyım. Sen, ölümden sonra da kaderimsin benim (71). Binalar binalar... insanlar değil de binalar düşmüştü yollara (75). Kim inandırdı bizi Şehrazat, yaşamanın ölümden büyük olduğuna (80). İçine doğduğumuz sabah neden rüyalarımızdan daha kısa (80). İnsan kendisini sevmeden başkasına dokunabilir mi hiç (80). İnsan konuşmadan da anlaşılmak ister. Sevdiğimiz insanlardan bunu beklemek çok mu Şehrazat (81). Sonsuzluk, Şehrazat, ölümden sonra mı başlar, yaşayalım diye bize verilen şu hayat mıdır (82). Biz hepimiz yalnızlıktan yapılmış birer baş dönmesiyiz (85). Başkalarından yapılmış bir şarkıyım ben. Bir eşitlik şarkısı. Bütün rüyaların güzelliğe uyandığı sabahım (88). Mutlaka okumalısınız.
Kuş Uçar Kanat Ağlar
Kuş Uçar Kanat AğlarŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınları · 20194,139 okunma
·
1.006 görüntüleme
Tschüß okurunun profil resmi
zaman hüzün ..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.