Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Bireysel iradelerin sözleşmenin yapımı sırasında bu denli belirleyici olduklannın kabul edilmesiyle birlikte, oluşan "bütün"ün (toplumun) bireysel iradelerin bir top lamı olduğu sonucuna vanlabilir. Bu da, çıkılmak istenen durumdan çıkılınadığı anlamına gelir; daha açıkçası, söz leşme öncesi var olan bireysel iradeler arası çatışmacı or tam, olduğu gibi sözleşme sonrasına aktanlmış olur. Oysa Rousseau, böyle bir anlayışa meydan vermemek için, orta ya çıkan bu gücün, bu kamusal bütünün kendine özgü bir kişiliği ve bir iradesi (genel irade) olduğunu açıklamıştı. Durkheim'ın deyişiyle, "bu gücün kendine içkin bir birliği vardır; çünkü onu yaratan öğeler [bireyler], onun içine gi rerek, bir bakıma bireyselliklerini ve kendilerine özgü de vinimi yitirmişlerdir. "
·
11 görüntüleme
Ömer Faruk Alişan okurunun profil resmi
Ne diyeceksin şimdi buna? Özellikle Türkiye'de, bütünün diğer parçalarına irademi onlarla aynı potada eritip bir common will yaratacak, bu common will'e uyacak kadar nasıl güveneyim? Ya da benim bu insanların hepsiyle nasıl bir ortak noktam var ki boyle bir toplum sözleşmesini kabul edeyim? Millet birliği yok, dil birliği yok, kültür birliği yok, din birliği yok? E amina koyarim nasıl "nation" olacaz biz
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.