Çoğu insan bakar ama çok azı görür.( Sayfa11) Bazen görmek için gören gözlerden ziyade hisseden bir kalbe de ihtiyaç vardır. Etrafımızda onca olup bitene sadece bakmakla yetiniyoruz. Sahici bir görüş açısına sahip değiliz pek çoğumuz. Hangimiz yıldızlarla dolu bir gökyüzünü gerçekten hissederek izledik? Yaşam formunun en yoğun yaşandığı bir doğa formatında kaçımız o muhteşem havayı ciğerlerimize doldurduk? Olanca hızımızla yaşamaya çalışıyoruz, yarışırcasına saatleri doldurmaya, günleri ayları, haftaları tüketmeye çalışıyoruz, pek çoğumuz bu yarışta müsrif bir tüketiciyiz. Hunharca tüketiyoruz. Fakat doymuyoruz, çünkü ruhumuz sağlıksız besleniyor. Ve bunun iç burkuculuğu bizleri hasta ve agresif kılıyor. Yazar romanın başında yazmış olduğu bir mektupla bizleri karşılıyor. *Özellikle aradığım, her şeyden çok özlemini duyduğum, geriye dönük bakışımın geçmişte aradığı ise, hikâyesini size anlatacağım şu hayaletlerden biri gibi ortadan yok olan, buharlaşıp giden, kaybolan toplum. Kibar yaşamı, zarif yaşamı doğuran bu toplum, yaşanmaya değer bu hayat, kısacası (kullanım hatamı bağışlayın; bu toplum öldü mü, yoksa biz mi onu öldürdük?” Biraz da kitabın ismi ile alakalı ipuçları topluyoruz bu girişte, kitapta geçen hayaletler gerçek isimleri ile kitaba aktarılmış, ölen ve hayaletlerinin tekrar yeryüzünde bıraktıkları izler anlatılmış. Fransız Devrim dönemini konu alan bu kitap aslında bir nevi pek çok kanlı hikayeyi de bir arada barındırıyor. Devrim sonrası aslında pek çok taşların yerinden oynadığı ve yazarın geçmişe duyduğu özlemi de kendi cümlelerinden zihnimize işlememiz mümkün oluyor. Romanda kendisi de bir karakter olarak kitabın içerisinde yer alıyor. Kitabın bir bölümünde kendisini tanıtması ile bu bilgiye sahip oluyoruz. * Ya siz beyefendi, dedi komiser bana hitap ederek. — Alexandre Dumas, tiyatro yazarı, yirmi yedi yaşındayım, Paris'te Université sokağı 21 numarada oturuyorum, diye cevap verdim.” Bu tarza sinema üzerinden örnek verecek olursak bana biraz Alfred Hitchcock'u hatırlattı. Bahsettiğim yönetmen de gerilim türünün usta isimlerinden biridir, ve filmlerinde bir sahnede mutlaka kendisine de bir sahne vermesiyle de bilinmektedir. O açıdan yazarın da hikayenin içinde yer alması kitaba karşı daha çok sempati duymama yol açtı. Kitapta birden fazla hikaye var ve bence hepsi az ya da çok ürkütücüydü. Hikayeyi kitabın bağlamından bağımsız okusam, dinlesem belki bu kadar etkilenmezdim ama Dumas bize bu hikayenin anlatıldığı ortamı da inanılmaz güzel betimliyor. Kendinizi hikayenin anlatıldığı yerde, sus pus olmuş dinleyicilerin arasında hissetmeniz işten bile değil. Kısacası hikayeler kendi başlarına ürpertici olsa da anlatıldıkları mekanın tasviri, o an içinde bulunulan durum ve ortamdaki atmosferin anlatımı hikayelerin etkileyiciliğini arttıran en önemli unsurdu bana göre. Ayrıca kitap ismiyle bire bir doğru orantılı hikayeler işliyor ve özellikle ilk hikayenin ve bir sonraki hikayenin ben de derin tesirler bıraktığını söylemeden edemeyeceğim. Hayalet hikayeleri bana aslında biraz gerçeküstü hikayeler gelmesi bakımından pek tesir etmez fakat yazarın inandırıcılığı ve bir yandan hayaletler ile birlikte bu hayaletlere maruz kalan kahramanların psikolojik durumlarını çarpıcı bir şekilde sunması bakımından beni etkilediğini söyleyebilirim. Bu kitaptan hiç filme aktarım sağlanmış mıdır bilmiyorum bakacağım lakin içerisinden gerilim veya korku türünde güzel hikayeler çıkacağından son derece eminim. Yazarın ilk kitabını okumuş olmamla birlikte genelde bilinenin aksine bilinmeyeni tercih etmemdeki amaç daha saklı kalmış hazineler bulup ortaya çıkarma isteğinden kaynaklı bir güdü olması bakımından benim için önemlidir. Diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Keyifli okumalar.

Binbir HayaletAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019610 okunma

·

2 artı 1'leme

·

632 görüntüleme

✰ Yıldız ✰

@yildiztozuuu ·

14 Mart 07:40

Çok güzel bir inceleme olmuş yine:) emeğine sağlık 🌸

UFUK

@ufukkk35 ·

14 Mart 08:00

:) Hocam çok teşekkür ederim, beğenmene sevindim 🌿

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.