Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

100 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Metafizik ya da Tanrı?
Öncelikle eski felsefe metinlerinin doluluğu ile başlamak istiyorum. Gördüğünüz bu kitap gayet ince ve anlaşılır olmasına rağmen birçok not, açıklama, ek kaynaktan alıntılar vardı. Şimdi ise sadece düz metinlere yüzlerce para ödüyoruz. Sorun sadece sistemde mi, yoksa insanların uğraşmama arzusunun bir parçası mı? Bilmiyorum. Dönemin Tarihçesi, Leibniz ve bunun gibi kısa konuları giriş niteliğinde bize sunuyor diyebilirim. Kitabın içeriğine ve incelemesine gelecek olursak, ben bu metni 5 başlığa ayırıyorum. Kaldı ki kitabın kendisi de başlıklar şeklinde ilerlemiş. 1-leibniz'in Monad Teorisi "Monadoloji" adlı eserinde monadları evrenin temel yapı taşları olarak tanımlıyordu ve kısmi olarak yine değinmiş burada. Monadlar fiziksel değil metafizik varlıklardır. Bunlar tabii bölünemez, maddeye dönüşemez, uzayda yer kaplamazlar ve hiçbir parçası olmayan varlıklardır. Aynı zamanda monadlar heeer biri o kişinin zihinsel ve ruhsal yapısını temsil ediyor bu bağlamda her bireyin monadı o bireyin benzersiz özelliklerini ve deneyimlerini içerir. Bu abimiz de tam burada evrenin temel birimlerinin monadlar olduğunu savunuyor. Ben arkheden mi yoksa daha geniş bir kavramdan mı bahsettiğini anlayamadım. Bu yüzden bu kısmı geçiyorum. bir yabancı kaynakta bunun üzerine "evrenin temel yapı taşları olan monadlar arasında neden etkileşim olmadığını, ancak her monadın kendi içinde birbirine benzer bir düzen ve uyum içinde olduğunu açıklamak için kullanılır. Bu Leibniz'in maddeyi fiziksel cisimler olarak değil, daha derin ve metafizik bir düzeyde var olan monadlar olarak anladığı şeklinde bir felsefi yaklaşımdır." diye geçiriyor. Bu da mantıklı bir düşünce. 2 ve 3. başlık birbiri ile bağlantılı kısımlar bu yüzden tanrı, varlık, evren özgürlük ve determinizm altında toplanabilir. Metafizik bağlamında sadece fiziki değil, Tanrısal bir eleştiri görüyoruz. Bu konuda leibniz abimiz diğer filozoflarla tek kaynakla geçinen birisi değil bu yüzden daha farklı bir tutum görüyoruz. Descartes ile bağı da buna fayda sağlıyor. Biraz da taraflı bakışlar. örn: "Tanrının insan istemi üzerindeki eylemleri ile ilgili olarak hepsi de çok çetrefil olan birçok belirlemede bulunuldu, onları burada izlemenin olanağı yok. Gene de kabaca bazı sözler söyleyebiliriz. Tanrı gündelik eylemlerimize karışırken daha önce koymuş olduğu yasaları izlemekten başka bir şey yapmaz, yani Tanrı sürekli olarak varlığımızı korur ve oluşturur, öyle ki düşünceler bize bireysel tözümüzle ilgili kavramın taşıdığı düzen içinde kendiliklerinden yani özgürce gelir, bu düşünceler bu kavram içinde oldum olası önceden kestirilebilirdi." ve son olarak 4. kısım metafizik. Bu kısımda biraz daha sistematik bir felsefe görüyoruz hatta bana kalırsa leibnizin kendi sistematiğini en iyi yansıttığı yerdi ancak fazla taraflı bir bakış açısı kullandığından ontolojisini pek beğendiğimi söyleyemem. Abimiz biraz mükemmellik anolojisine takmış birisi ve bunu Tanrı ideasına kullanması konudan ufak saptırmış olabilir. Tanrı evrenin en iyi ve en mükemmel dünyayı yaratmıştır. Mantıksal argüman ve ontolojik prensip üzerine kurulu olmalıymış örn. Leibniz Tanrı'nın sonsuz gücü ve bilgisi ile uyumlu olan en iyi dünyanın var olması gerektiğini savunuyor Her türlü olası dünyanın Tanrı tarafından göz önünde bulundurulduğunu ve en mükemel olanın seçildiğini söylüyor. Bu düşünce 5. kısımda descartes, Spinoza ve kant gibi filozofların düşünceleriyle leibniz'in kendi düşünceleri arasındaki farklar ve benzerlikler ele alınabilir. Şahsen en keyif aldığım konulardan biri olduğu için 4. kısımdan sonra 5. kısım favorim oldu. her zaman olduğu gibi çokça okumalar bolca sevgiler. "Bu en iyi dünyadır, çünkü bu yalnızca mümkün olan dünyadır." -Leibniz okurken yararlandığım kitaplar:
Monadoloji
Monadoloji
Leibniz
Leibniz
Metafizik Üzerine Konuşma
Metafizik Üzerine KonuşmaGottfried Leibniz · Cumhuriyet Kitapları · 199963 okunma
··
1 artı 1'leme
·
144 görüntüleme
Çisem okurunun profil resmi
Metafiziğin 777, «aldım verdim ben seni yendim» şekliyle değil de şöyle dolu dolu, mantıklı bir biçimde yorumlandığı bir kaynak arıyordum uzun zamandır. Hazır kuantumla ilgiliyken bu doğrultuda felsefik bir yorum da bünyeme şahane gelecek. Çok ilgimi çekti gerçekten, emeğinize sağlık! ^^
Miss Felony okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.