Gönderi

"İnsanlar ölçüsüz hislerinde: Ya çok seviyor ya da nefret ediyorlar. Sevdikleri bir şeyi eleştirince hain oluyorsun ya da 'insan' diyorsun, 'neyden nefret ediyorsa o'dur aslında.' Ancak söylediklerini duyan olmuyor; bir ada gibi, bir gölge gibi iyice yalnızlaşıyorsun. Seni en kolay dostların terk edip, en çabuk sevgilin unutuyor. -ve sen böylece kendine daha sıkı tutunmayı öğreniyorsun.- Öyle ya, uzun yıllar kendime bir yer açabilmek için didinip durdum, gülen, dans eden ve konuşan insanların arasında. Sonra mutluluğu boş kırlarda, sözcüklerde, gecenin karanlığında ve ellerimi cebime sokmakta buldum. Zaten hayalim lüks bir yaşam değildi. -şu kim bilir hangi ülkedeki buz tutmuş gölün etrafında düşünerek attığım binlerce adım, hepsinden daha kıymetliydi.- Anladım mi ilelebet kiracı ve göçebe olarak yaşayacağım bu dünyada. Ancak sanılmasın ki mutsuzum! Hayatı hep sevdim aslında. -ondan şikayet ederken bile- Zaman zaman dibe vuracak olsam da merakımı ve tutkumu yitirmedim."
Sayfa 73 - hayykitapKitabı okudu
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.