Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

kafamda bir sözlüğüm var sanırım. bu kelimenin anlamı şu, diğerinin anlamı bu diye sınıflandırdığım... o sözlük sanki tozlu raflar arasında bekliyordu, çıkarıp tozlarını dağıttım. ellerimi kirletti umursamadım. sayfaları teker teker çevirdim, yeniden okudum. bazı kelimelere yazdığım tanımlara güldüm, bazılarına acıyla baktım. bu sefer siyah değil, kırmızı tükenmez kalemime uzandım... üşenmedim ve ne kadar hatalı tanımım varsa hepsinin üstünü çizdim önce. sonra dolu gözlerle izledim biraz satırları. çünkü başta öyle zannetmiştim. çoğu şey benim için zannedilmişti. bu böyle olur, şunun şöyle olması daha hoş olur, bu kelimenin seninle doğmuş sana özgü bir tanımı varmış, bu kelime böyle daha güzel olmuş dediğim... ama bazı tanımlar; doğru kelimeyi, doğru cümlede yanlış anlamlandırır. yeni yeni fark ediyorum bazısını, bazısında ise hâlâ ısrarcıyım. bilmiyorum belki onlar da değişir. belki de onların değişmesi daha zor olur. sayfaları yırtmak zorunda kalırım belki. ya da sayfalar tükenir elimde iki kapak sayfası kalır sadece. buralar çok sonranın meselesi tabii. sonuçta saliseler sonrası da çok sonra aslında. kaldığım yerden devam ettim. üstünü çizmiştim... sonra, kalem rengi değiştirmek ile değiştirmemek arasında kaldım. siyah olana sürekli gözlerim takılıyordu istemeden. bu sefer olmaz dedim. kırmızı olsun ki yeniden çizilmesin üstü. bu sefer hata olmasın. tabii biliyorum olacak, sürekli dönüp dolaşıp yeniden önüne gelecek hatalar... kırmızı ile devam ettim yine de. yeni tanımlar yazdım. öznesinden yüklemine titizlikle döşedim sözcükleri. en sonunda geri çekilip sayfaya baktım. kırmızılar... kırmızıya boyanmış sayfalar. ne çok şey değişti şimdi. birçok tanım ve birçok gün... birçok insan ve birçok cümle. doğru cümleler, doğru anlamlara asıl şimdi kavuşmuştu kafamda...
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.