Başlarda bu kitap biter mi yaa…. diye düşünmeme sebep olsa da anlatımın güzelliğiyle , edindirdiği merakla 814 sayfa sonunda bitti… O zamanlarda hayatta kalmak bile gerçekten zorken.. Hürrem hem hayatta kalmış, hem de tarihte kendine yer eden kadınlardan biri olmuştur.. Konuya baştan başlarsak.... Aleksandra Moskov cariye olarak saraya geldiğinde daha yeni yetme bir kızdı, ama aklı öyle çalışmıyordu.. Usulü böyle diyip yerinde oturmadı ve ne yaptı ne etti hem Haseki Sultan'ın dikkatini çekti, hem de Sultan'ın gözdesi olmayı başardı... Mahidevran'ı bile yerinden etti ..Saraydan göndermeyi başardı.. Sırada Sadrazam İbrahim Paşa vardı.. Zamanla onu da yerinden hatta canından edecekti.. Daha görmeden düşman olmuştu ona Hürrem.. Başta karşılıklı atışsalar da sonra İbrahim Süleymancılık oynarken Hürrem ise Süleyman'a şüphe tohumları ekkiyordu.. En son İbrahim'i hallettiğinde sıra taht sırasına gelmişti.. Hayatı hep koşturmaca, hep bir ip ucunda, hep yer edinme telaşı içinde geçmişti.. Kolay değildi sarayda yaşamak.. Hayatını korumak.. Doğurduğu çocukların bahtını, yerini yapmak.. Kendi canı kadar onların canını korumak.. Bunları yaparken de insanlığını korumak.. Kabaca bahsedersek böyle ama daha yazılacak o kadar şey var ki aslında.. Offf offf ne entrikalar dönüyor o kapının arkasında.. Dizisini izlemedim.. Ne kadar doğru yansıttılar bilmiyorum ama kitabı gerçek belgelere dayanarak yazmış.. Akıcı diliyle okundu bitti.. Ben sevdim.. Tavsiye olunur.. Kitapla kalın.. Yeni maceralarda görüşmek dileğiyle..

Moskof Cariye HürremDemet Altınyeleklioğlu · Artemis Yayıncılık · 20121,958 okunma

·

12 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Likapa