Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

647 syf.
·
Puan vermedi
çatışma nerede?
bence kitabın üslubu, tasvirler şahaneydi. yazarın kalemine sağlık. tercümede birtakım sorunlar varmış gibi durmasına rağmen yazarın kaleminin gücünü hissedebildim. incelemeye yalandan bir giriş yaptığıma göre kurgudaki -bence- asıl eksikliği işaret edebilirim. bana göre kendini hissettiren devasa bir eksiklik bu. kurgudaki en büyük eksiklik çatışma. bizi ikilemlere sürükleyecek, gri alanda yer alan tüm o olay örgüleri, karakterler neredeydi? nerede o ahlâkî olanı seçebilme gerginliği? bir an bile ne ben ne feyre hangi yöne sapacağımıza karar vermekte zorlanmadık. bunun sorumlusu tabii ki de yazar, karakterin birini tasvir ediş şekli. ideal ve mutlak iyi olarak tasvir edilen bir yönetici rhysand. öyle ki bu iyi, ideal yöneticinin iyi niyetlerle ve güzel amaçlar gerçekleştirmek için kurduğu tüm planlara hizmet etmek de aynı derecede iyi olana taraf olmak demek, bu iyi amaca hizmet ederken ne derece etik dışı davranılacağı da önemsiz, çünkü sonunda iyi bir amaca hizmet etmek yeterli bir sebep etik dışı davranmak için. ben bu derece saf iyi bir lider, muktedir tasvirinden rahatsız oldum, güç sarhoşluğuna asla düşmeyen, melek muktedir. vasat bir tasvir bu, tek boyutlu. hikâyenin bu yönü daha karanlık ele alınabilirdi, bir muktedirin iyilik dolu olduğundan bu derece emin olup tümüyle ona ve ideallerine adanmak; böyle bir aptallığa kapılmanın ne tür kötü sonuçlara sebep olabileceği anlatılabilirdi feyre üzerinden. çatışmalar, kafa karışıklıkları, bir muktedire yüzde yüz güven duymanın ve bağlılık göstermenin aptallığı ile yüzleştirilebilirdi feyre. yanlış anlaşılmamak için eklemek zorundayım, umduğum şey bu yolla gerçekçiliğin kitaba işlenmesi bile değil, gerçekçilik derdim yok. sadece kurgularda gerçek bir çatışma görmek istiyorum, karakterlerin griliğinin durmadan kızıştırdığı çatışmalarla sarmalanmış olay örgüleri. salt romantik bir kitap olsaydı rhysand'ın romantik yönden bu derece sağlıklı tasvir edilmesi hoşuma giderdi ama bu kurgunun bir de taht oyunları boyutu var, iktidar mücadelesinin böyle mutlak iyi ve mutlak kötülerin mücadelesi olarak işlenmesi bence yanlış, ucuz. (ama kurgudaki en ucuz işlenen tema aile, dostluk temalarıydı. çok zorlama geliyordu o sahneler, okurken bunalıyordum. karakterlerle bağ kuramayınca bu sahneleri de içselleştirmek zor oluyor, sorunun bir kısmı benden kaynaklanıyor.) tamamen ideal bir romantik partner olup diğer yönlerden de daha gri bir karakter olabilirdi rhys. george r. r. martin ile kıyaslanan bir yazarmış sarah j. maas, bu kıyası duymam sebebiyle daha gri karakterler bekliyordum, yazarın iktidarı elinde tutan karakterleri daha gri yazmış olacağını sandım çünkü george r. r. martin bu türden bir yazar, ahlaki olarak sizi ikilemde bırakacak türden karakterler yazıyor. bunun yerine ütopik derecede iyi olan bir yönetici (yöneticiler) okuyoruz. bu tercih kurguyu zayıflatıyor çünkü bizler okuyucu olarak, feyre de ana karakter olarak nerede durması gerektiğini hemen anlıyor, ortada bu konu üzerinden dönen bir çatışma yok. doğru tercihi yapmak, doğru kişi ve kişilerin yanında durmak gibi bir arayışımız yok çünkü yazar bize ryhsand dışında bir seçenek sunmuyor. gerçek bir iç çatışma, hesaplaşma vs yoktu. ben saf iyi niyetten oluşan, beyaz karakter okumayı sevmem.
Sis ve Öfke Sarayı
Sis ve Öfke SarayıSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20202,923 okunma
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.