Gönderi

Çünkü hazza karşı, onu ancak acı ile özlersek istek duyarız; yok eğer bu acıyı duymayacak olursak o zaman hazzın da yokluğunu duymayız. Bu sebeple şunu iddia ederim ki haz, mutlu bir hayatın başı ve sonudur. O bizim en başta gelen ve doğuştan bizim olan iyiliktir. Neyi seçmemiz, neden kaçınmamız gerektiğini bize gösteren odur, karşımıza çıkan bütün iyiliklerin değerlerini kestirebilmek için duyumlarımızı Ölçü olarak, kullandığımız zaman, onun, Ölçeğiyle sonuca varırız. İşte o bizim her şeyin üstündeki, Doğadan gelme iyimiz olduğu içindir ki öyle rastgele her çeşit hazza atılmamalıyız, aksine, kendilerinden aynı derecede büyük sıkıntı gelmesi tehlikesi olanlarla karşılaşırsak, onlardan kaçınmalıyız. Eğer uzun zaman katlandığımız acının sonucu daha üstün bir haz olursa, o zaman birçok acıları hazlardan daha üstün tutarız. **Böylece her haz, kendi doğası gereğince bir, iyidir, ama her haz erişilmesine uğraşmaya değmez;** nasıl ki, bunun aksine olarak, her acı bir kötüdür, ama bunun için mutlaka kaçınılması gerekmez. Bize düşen, faydalı ile zararlıyı tartarak ve ayırt ederek daima her şeyin değerini tam olarak vermektir; çünkü bazen iyiyi kötüymüş gibi, kötüyü de iyiymiş gibi kullanırız.
·
152 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.