Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

ASHES AND SNOW (KÜLLER VE KAR) Bu anda bana gelirsen, dakikaların saat olur, saatlerin gün, ve günlerin bir ömür olur. ... Fillerin Prensesine... Tam bir yıl önce kayboldum. O gün bir mektup aldım. Beni fillerle yaşamımın başladığı yere geri çağırıyordu. Lütfen aramızda bir yıldır süren sessizlik için beni bağışla. Bu mektup sessizliği kırdı. Sana yazacağım 365 mektubun ilki. herbir sessizlik günü için bir tane. Asla bu mektuplardaki kendimden fazlası olmayacağım. Bunlar benim kuş yolu haritalarım. ve bunlar doğru olacağını bildiklerimin hepsi. Herşeyi hatırlayacaksın. Herşey öncesi gibi olacak. Zamanın başlangıçında, gökyüzü uçan fillerle doluydu. Her gece gökyüzünde aynı yere yatıyorlardı. Ve bir gözleri açık hayal kuruyorlardı. Eğer gece yukarıdaki yıldızlara bakarsanız... bir gözleri açık uyuyan fillerin ışıldayan gözlerini görürsünüz. Evim yandığından beri ayı daha net görüyorum. İçime düşen tüm cennetlere bakıyorum. Ellerimle tuttuğum cennetler gördüm, fakat bıraktım. Tutamadığım sözler gördüm. Azaltamadığım acılar... İyileştiremediğim yaralar... Dökemediğim gözyaşları... Kederlenemediğim ölümler gördüm. Karşılık veremediğim dualar... Açmadığım kapılar... Kapatmadığım kapılar... ve yaşamadığım hayaller... Kabul edemediğim, bana sunulanların hepsini gördüm. Arzu ettiğim, fakat asla almadığım mektuplar gördüm. Olabileceklerin tümünü gördüm, fakat asla olmayacak... Hortumunu yukarı kaldırmış bir fil yıldızlara bir mektuptur. Balinanın suda sıçraması denizin dibinden bir mektuptur. Bu imgeler hayallerime bir mektuptur. Bu mektuplar sana olan mektuplarımdır. Kalbim pencereleri yıllardır açılmamış eski bir ev gibidir. Fakat şimdi pencerelerin açıldığını duyuyorum. Turnaların Himalayaların eriyen karlarının üstünde... yüzdüğünü hatırlıyorum. Deniz ayısının kuyruğunda uyumak... Sakallı fokların şarkısı... Zebranın havlaması... Kumun çıtırdamaları... Karakulakların kulakları... Fillerin egemenliği... Balinaların suda sıçraması... ve boğa antilopunun silueti... meerkat'in ayak parmağının kıvrımını hatırlıyorum. Gange nehrinde yüzmek... Nil'de gemi yolculuğu... Hatshepsut koridorlarında dolaşmayı ve birçok kadının yüzünü hatırlıyorum. Sonsuz denizler ve binlerce mil nehirler... Babalar ile çocuklar hatırlıyorum... ve tadı...hatırlıyorum... ve şeftalinin kabuğunu soymayı... Herşeyi hatırlıyorum. Fakat geride bırakılanları hiç hatırlamıyorum. rüyalarını hatırla... hatırla... Savanna fillerini daha uzun izledikçe, daha fazla dinledikçe, daha fazla açtıkça,... bana kim olduğumu hatırlatıyorlar. Koruyucu filler, doğa orkestrasının tüm müzisyenleri ile birlikte... çalışma isteğimi duyabilir mi? Filin gözlerinden görmek istiyorum. Adımları olmayan dansa katılmak istiyorum. Dansın kendisi olmak istiyorum. Eğer daha yakına gelir veya daha uzağa gidersen söyleyemem. Yüzüne baktığımda bulduğum huzuru özlüyorum. Eğer şimdi yüzün bana dönerse, kaybolduğunu sandığım yüzü tekrar bulmam belki daha kolay olur. kendimin. Tüy ateşe ateş kana kan kemiğe kemik iliğe ilik küllere küller kara Balinalar şarkı söylemiyor, çünkü bir cevapları var. Şarkı söylüyorlar, çünkü bir şarkıları var. Ne önemlidir. sayfada yazılı olan değil, Önemli olan, gönülde ne yazılı olduğudur. Haydi mektupları yak ve küllerini kara ser. Nehrin kenarında, bahar geldiğinde ve kar eridiğinde ve nehir yükseldiğinde kıyısına geri dön. ve kapalı gözlerinle mektuplarımı tekrar oku. Bırak kelimeler ve imgeler vücudunu dalgalar gibi yıkasın. Ellerinle kulaklarını kapa ve mektupları tekrar oku. Cennet müziklerini dinle. sayfa, sonraki sayfa, sonraki sayfa... Kuşun yolundan uç. Uç... Uç... Uç... Gregory COLBERT
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.