Öncelikle belirtmem gerek ki harika bir akıcılıkta yazılmış bir edebi eser ile karşı karşıya kaldım. Sanırım bu kitabı best seller yapan ve benzerlerinden ayrıştırıp her koşu ile ilgilenen kişiye tavsiye edilmesini sağlayan en büyük sebep bu edebi yönü olsa gerek. Çünkü su gibi akan bir yapı ve kurguya sahip. Kitap hem bir mil koşucusunun Amerikan 1960 ile 1970 yılları arası yaşadığı zorlukları arka planda işlerken hem de ön planda müthiş bir irade ortaya koyup her ne olursa olsun koşmanın ilk sırada yer aldığı hayat tarzına odaklanıyor. Tabi soğuk savaş dönemi ile Güneyli Amerikan yobazlığını da işlemekten geri kalmıyor. Bir bütün olarak ele alındığında küçük küçük parçaları birleştirip böyle kapsamlı bir sonuca varmış olmak oldukça keyif verdiğini söyleyebilirim.
Dipnot: Karakterleri ve kurgusuyla Hollywood'dan çıkma bir filminin yapılması şaşırtıcı olmazdı. Belki yakında beyazperdeye de taşırlar.