Gönderi

Bu kalabalık ne fena. Bu sokaklar bu suratı asık adamlar, isteksizce işine, okuluna, vesaireye gidenler, etrafta büsbütün çirkin binalar, mutsuz herkes, korkunç bir manzara. Sonra bir sessizlik hasreti içimizde, bu gürültü ne fena. Baran'ın dediği gibi: "Bir insan susunca, sesi içinde dolaşmaya başlıyordu. İyice yayılıyordu. Sonunda gözlerde, ellerde, oturuşta, yürüyüşte, ette kemikte çın çın ötmeye başlıyordu bu ses. Dünyayı anlamak için susmak yetiyordu.
·
95 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.