Avery ve Hawthorne kardeşlerin öyküsü kaldığı yerden devam ediyor Hawthorne Mirası’nda. Grayson’la arasına giren mesafe, Avery’nin kafasını karıştırsa da, sıklıkla birlikte hareket ettiği Jameson, bu konuyu daha az düşünmesine neden oluyordu. Çünkü, Hawthorne’ların hayatı, mantarlar gibi malikanenin her yerinden her an ortaya çıkan gizem ve bulmacalarla doluydu. İçinde bulundukları durumda da en öncelikli olarak ele aldıkları konu, Avery’nin kendileriyle bağı ve ikinci Tobias Hawthorne ile ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılmasıydı. Bu konuda onları harekete geçiren de, bir kez daha Dede Tobias Hawthorne’un bıraktığı bilmece ve gizemler olmuştu. Bunları çözmeye çalışırken Jameson, Avery ve Xander ile takımı, hem tatlı bir rekabet hem de işbirliği içinde akıl yürüttüler, araştırdılar ve seyahat ettiler. Dede Tobias, ailesinin sırlarını ortaya çıkarmak, çözümlenmemiş sorunları konusunda onlara yardımcı olmak için çocukları ve torunlarına, hazırladığı bulmacalar ve bıraktığı ipuçlarıyla mezarından rehberlik ediyordu bir nevi. Çözdükleri her gizem, ortaya çıkardıkları her sır, matruşka bebekler misali onları yeni bir gizeme yönlendiriyordu. Bazen, ulaştıkları çözümler, öncekinden daha çok soruyu gün yüzüne çıkarıyordu. Ortaya çıkan gerçekler sadece Avery ile ilgili değildi bu arada. Hawthorne kardeşlerle ilgili çok önemli bilgilere de ulaşmışlardı. Bu süreçte Avery, bir taraftan Jameson ve Grayson, diğer taraftan da yeni yaşamına adapte olma ile geçmişinden gelen sorunlarla baş etme arasında sıkışıp kalmış ve tüm bunlar O’nun kendi yolunu bulma çabasının önündeki en önemli engeller haline gelmişti. Bir de üzerine medya, takipçiler, kötü niyetli akrabalar eklenince, buyrun cümbüşe kıvamında bir ortam oluşmuştu hem Avery hem de Hawthorne’lar için. Kitap boyunca, • Toby neden ortadan kaybolmuştu? Şu anda neredeydi ve neden ortaya çıkmıyordu? • Avery ile Toby’nin arasında nasıl bir bağlantı vardı? • Avery ve Annesi ile ilgili sır neydi? • Avery’yi bekleyen tehlikeler nelerdi? • En zoru da: Grayson mı? Jameson mu? Soruları cevabını buldu aksiyonlu, romantik ve dramatik olay örgüsünün içinde. Avery ve Hawthorne’ların daha çok kaynaştığı, duygusal olarak yakınlaştıkları görülüyordu bu kitapta. Avery sudan çıkmış balık modundan sıyrılmaya başlamıştı yani. Arkadaşı Max da malikaneye gelmiş ve maceralara dahil olmuştu. Avery haricinde karakter gelişimi gösterenler nispeten Jameson ve Xander’dı. İlişkilerinin samimileşmesinden kaynaklı bir farklılaşmaydı onlarınki yalnız. Yine bol aksiyonlu, tempolu bir olay örgüsü, sade ve akıcı bir anlatımı vardı kitabın. Bu nedenle de hızla okunuyordu. Olayların bazı yerlerde ters köşelerle ilerlemesini sevsem de, birinci kitapla çok paralel bir frekansta gittiği ve bu tempo monoton hale geldiği için çok heyecanlandırmadı beni okurken. Yani, benim için ortalama bir kitaptı diyebilirim. Sonu da devam kitabı olmayacakmış gibi bitti. Ama, serinin üçüncü kitabı yeni çıktı ve ben nereye bağlanacağını merak ettiğim için okuyacağım son kitabı da. Tüm bu anlattıklarımın ışığında, gizem, macera ve aksiyon okumayı seven ya da bu türleri okumaya başlamak isteyenler bu seriye şans verebilirler diyor, keyifli okumalar diliyorum herkese. Kitaplarla kalın.

Hawthorne MirasıJennifer Lynn Barnes · Epsilon Yayınevi · 2023196 okunma

·

97 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.