Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Spoiler!
Yıllanmış bir kan davası uğruna kararan hayatlar... Aşk adı altında meşru görülen cinayetler... Ve intikam ateşiyle kavrulan yürekler... Pınarbaşı beldesi'nin yağız delikanlısı Efruz, tanık olduğu menfur bir suçun ağırlığı altında ezilmektedir. En yakınlarının eliyle işlenen bu günah ruhunda derin yaralar açar. Geçmişin kirinden arınarak hakikatin izini sürmek isteyen Efruz için uzaklarda yeni bir yaşam filizlenecektir. Peki ya türlü suçun, günahın ve intikam hırsının kararttığı hayatlarda gerçekler gün yüzüne çıkacak mı? Aşk, dostluk, vefa ve sadakat gibi kavramların yanı sıra türlü insani haslete dikkat çeken, toplumsal ve ferdi meselelere mercek tutan, ibret dolu bir roman... **İstanbul! O her gönüle girip fethini başaran, hayran bıraktığı her insanın gittiği yerlere beraberinde götürülmeyi hak eden efsaneler ötesi bir şehir... Camileriyle, kiliseleriyle ve havralarıyla, göz alıcı peyzajlarıyla, su kemerleriyle, medrese ve köşkleriyle, tarihlere not düşen yalıların büyülüyordu görenleri. Boğaz'ı süsleyen yalılar ve saraylar efsane ötesiydi, çeşmeleri ve türbeleriyle, unutulmaya bırakılan sadaka taşlarıyla kazımıştı herkesin hafızasına kendini. Galata Kulesi ve masallara konu olan Kız Kulesi'yle şiirlerde derinlik kazanır ve romanlarda renkli dünyaların dekorlarını kurardı. Yedi tepenin üzerinde yanan yedi kandilin sunduğu mücevher pırıltılarıyla, yıldızlara uzanan minareleriyle, her köşesinden yükselen içli ezan sesleriyle ufku kuşatan yeryüzünün ender tablosuydu İstanbul...** ** Dokunmak istiyorum hayallerime, sonunda yüreğimi biraz daha yufkalaştırıp beni yorsa da... Bu efsane şehirden uzaklarda, korkusuz ve hür yaşamak istiyorum. Bana kötü bir miras olarak bırakılan yasaklarla dolu dünyanın korkak ve saklanarak yaşamaya çalışan kızı olmaktan usandım. Ne hür bir gönülle dolaştım yaşadığım şu şehri ne de kendim olarak kimseyle tanışabildim.** ** Gözlerimi dünyaya açtığımda yüzlerini görmediğim ve isimlerini duymadığım düşmanlarım varmış. Ben korku neslinin ürpertiler ve vehimlerle yaşamaya çalışan talihsiz kızıyım... Kendisini kovalayan düşmanını tanımadan kaçan, gönlünce hürriyet nimetini yaşayamayanlardan biriyim şu dünyada. Korkularla yaşarken bir başkasının korkusunu ve içine düştüğü çaresizliği kınayan o çocuksu düşüncemi kınamıyorum. Gerçeklerle yüzleşemeyişin bir gerçeği olarak işliyorum o günleri bilincime. Haksızların yüreklenişlerine karşı sessiz kalan duyarsızlıkların düşmanıyım. Ben o günün sendeki korkuları da tanıdım ve şimdi yüreklenip haksızlığın karşısında adam gibi duruşunu sevdim kuş yürek! Barış olsa dünyamızda, ben merkezli kalpler kul haklarına saygıda buluşsa, sevgi olsa yüreklerde, gökte uçan kuşlara ve dünyamızı paylaştığımız bütün canlılara karşı şefkat ve acıma duygusu sarsa ufkumuzu... Sen haklıydın ve hakkını onurunla aldın kuş yürek, affedersin...** ** An gelir unutursun arzularını ve bütün yaşadıklarını... Sevdaların, heveslerin bir bir solarlar gün olur... Bir pula satarsın dünyayı o an. Bir fazlalık manzara gibi kalır umutlarında maddi ihtirasların ve kalbinde efsaneleştirdiğin nefsanî aşklar...Her şey terk eder beklenmedik anda insanı, avuçlarında bir nefeslik zaman ve gelip çatan beklenmedik anın çaresizliğiyle baş başa kalırsın... Yalnızlığın çırpınışlarını tadan gönlün anlatacak sana yanılgılarını. Tükenip gider o an ihtirasların ve 'onsuz yaşanmaz' dediğin efsaneleşen tutkuların. Yaratılış gayesini unuttuğunu hatırladığında çok geçtir artık. 'Değer miydi kul oluşu unutup isyanlarla yaşamaya?' Desen de boş, diyemesen de... Dokuz arşınlık bir kez ve boyunun sığacağı kadar toprağın olacak. Oysa umursamayıp hatırlamak istemediğimiz bir gerçekte gizliydi her şey. Kundakla mezar arasıydı dünya dedikleri gölgeliğimiz...**
Ahmed Günbay Yıldız
Ahmed Günbay Yıldız
Uzak Umutlar Şehri
Uzak Umutlar ŞehriAhmed Günbay Yıldız · Timaş Yayınları · 202185 okunma
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.