Gönderi

128 syf.
·
Not rated
Kimi kitaplar insanın hayatının birebir olmasa da teğet geçtiği çizgileri oluyor.  Şevket 'in tanık olduğu hikayenin özünden insan kendine bir pay çıkartmaması mümkün değil.  Kitaplar değil midir insana hayat veren. Verdiği hayatla yön veren.  İzlerdir doğruya götüren. Şevket'in kitaplarla süslenmiş odasından Saip'in mavi derinliklerini izleyerek hikaye yazar. Ilhamin böyle gelmsi kendinisini mutlu ederken Hamdi ile tanışması hayatının yok oluşu ile var oluşu arasında bir mekik dokur... Açıkçası ilk başlarda şu soruyu sormadan edemedim. "Her yazar yazarken acaba Şevket gibi sıyırıyor ya da bu raddeye gelebiliyorlar mı?" Çünkü kalemini oynatırken ailesinden uzaklaşır hale gelir. Kayıplara karışır sevdikleri. Kendini yalnızlığıyla huzurlu görürken bir anda çark üç yüz altmış derece döner ve hikayenin seyri tamamen değişir. Nasıl yani,  dedirtirken kimsenin başına gelmesin böyle bir elem. Şevket'in durumunu Disosiyatif Kimlik Bozukluğu rahatsızlığına yorumlamadan da edemedim. Lakin sayfaların çevrilmesiyle bunu da geride bıraktı. Acaba ne olmuştu Şevket'e? Halden hale giren , kendini bir meczup olara görmesine ne sebep olmuştu? Hamdi ile nasıl bir geçmişi var? Insan, gerçeklerle yüzleştiğinde ciddi anlamda derin acılar hisseder. Şevket emekliliğinin verdiği haz ile Ege bölgesinde yer alan sahili bulunan Karaburun'un Saip köyüne yerleşir.  Yerleşmesiyle başından bir takım olaylar geçer başından ve meczup oluyor? Nedir bu olaylar? Kısa ve öz olarak kaleme alınan bu hayat hikâyesinde hayatın gerçek olmadığını kimler fark edebilir. Okuyalım ve görelim.
Kayıp Hayat
Kayıp HayatElvan Erdem · Eyobi Yayınları · 202332 okunma
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.