Gönderi

Gibi, gibi, gibi...
Biliyor musun minik? İçimde bir yerlerde bir heyecan var. Durmadan akan trafik gibi dinlenmiyor sürekli heyecanını tazeliyor. Bir yandan öyle bir şey ki, yine aynı yerde işte tam burada bir yük taşıyorum. Omuzlarım kaldıramaz gibi, yorulmuş gibi yanlış giden şeylerin eziyeti beni sarmış gibi. Biten şampuandan umudumu yitirmemiş içine su doldurup çalkalamışım gibi, biten pillerin yerlerini değiştirmiş bir de öyle denemişim gibi, sanki mutfağa girmişim de mutfak tezgahının üzerinde duran sarı bezin yeri değiştirilmiş, musluğun arkasındaki ekmek doğrama tahtası da gözlerden kaybolmuş gibi... İşte öyle bir boşluk minik.
Sayfa 39
·
1 artı 1'leme
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.