Bu eser kendisi de değerli bir edebiyatçı olan Cevdet Kudret ' e ait. Aslında inceleme yazmak hele ki bu kitap için inceleme yazmak benim haddime değil elbet. Bu üç büyük divan şairini değerlendirmek beni fazlasıyla aşıyor elbette.. Bu üç büyük divan şairi dehasını anlamak hiç kolay değil çünkü. Fuzuli çok derin bir şairdir. Hayatı boyunca keder içinde yaşamış olduğunu , kendisini bikes (kimsesiz) hissettiğini şiirlerinde görmek mümkün . 'Dert çok hemdert(arkadaş,dost) yok 'diyerek sitem ediyor şair. Hüzün şairidir kendisi. Kimbilir , yaşamış olduğu zor, çetin hayat kendisini ve özellikle de şiirini yüceltmiştir. Yaşadığı dönemde kendisinin değeri anlaşılmamıştır ve buna benzer bir sitem Baki 'nin şiirinde de görülmektedir. Kadrini sengi musallada bilüp ey Baki Durup el bağlayalar karşında yaran saf saf (Baki) (Ey Baki ! Dostların senin değerini ancak musalla taşında anladılar ve karşında sıra sıra el bağladılar) demektedir Baki. Nedim ise ayrı bir dünya , ayrı bir deha. İstanbul'a övgü dolu kasideleri ile İstanbul'un hakkını vermiştir. Yaşadığı Lale Devri'nin ihtişamını şiirlerinde görmek mümkündür. Tarihi bir yolculuk yapıyor gibi hissediyor insan Sadabadı, İstanbul'u yaşadığı dönem içinde tasvir ediyor. Ve kendi şiirsel dehasını şöyle ifade ediyor Nedim : Benim sühanım (sözlerim) mahlas istemez , anı bilir bu şehrin nüktedanları. Nazm-ı Nedima gibi ruhsar-ı gül ( yarin yanağı Nedim 'in şiiri gibi güzeldir. Ve bana mahlas bile gerekmez.) Türk şiirinde önemli bir yere sahip divan şiirini daha fazla okumak ve günümüze taşımak gerektiğini , onun derinliğini fark etmek gerektiğini düşünmekteyim.

Divan Şiirinde Üç Büyükler Fuzuli Baki NedimCevdet Kudret · Kapı Yayınları · 201711 okunma

·

72 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Elbi Guenther