Mutluluğu kovaladım benim olsun istedim,
Kule gibi meşe ve salkım saçak asma diktim.
O kaçtı, ben kovaladım, eğimli dere tepede,
Tarlalarda ve çayırlarda, mor vadide
Peşinden giderek coşkun derede
Kartalların çığlık attığı yüksekliklerde;
Dolaştım bütün dağları ve denizleri,
Ama hep uzak tuttu mutluluk beni
Yorgunluktan bayılınca bıraktım peşini,
Çöktüm susuz bir kıyıya.
Birisi gelip yiyecek istedi, birisi sadaka;
Koydum ekmek ile paraları kemikli avuçlara
Biri gelip anlayış istedi, bir başkası istihrat;
Hepsine verdim elimde ne var ne yoksa,
İşte o zaman tatlı mutluluk belirip ilahi surette,
"Seninim!" dedi yumuşak bir sesle.