Böyle ne okuyacağınızı kestiremeyip denemek için öylesine bir kitabı okuduktan sonra yazarın zevkini kendinize eşdeğer bulup başka neler yazmış hemen okuyayım dersiniz ya, bana ondan oldu. Bayadır da olmuyordu. Böyle "basit" görünen romanlar okuyunca bazen insana "Nitelikli kitap okumuyorsun şu an boşa harcıyorsun zamanını" diye kızan bir vicdan oluyor, ya da bende oluyor sadece bilmiyorum ama bu kitap asla bunu hissettirmedi. Kitabın içine girip yaşamak istedim, o sıcaklığı o kadar güzel verebilmiş ki yazar. Almak isteyen için tatlı mesajların da olması, ortamın güzelliği, karakterlerin (her ne kadar sihir barındırsa da) gerçekçiliği aldı beni o dünyaya götürdü. Sürekli okumak istedim. Orijinal diliyle çevirisi arasında fark var mıdır bilmiyorum tabii ama Türkçesine erişebilen için de gayet zevk alabileceği bir hikaye. Ve şaşırtmayı başaran da bir hikaye...