Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Her Gün Oruca Niyet Etmek Şart mıdır?..
Şafii âlimlerinden biri olan Ebu Zekeriyye İbni Nehhas (rahimehullah) “Tenbihu’l-Ğafilin an Amali’l-Cahilin” adlı kitabında şöyle der: “Niyetin telaffuz edilmesi vacip değildir. Bilakis dört imamda ve diğer imamlarda sünnet dahi değildir. Bilakis âlimlerden birçoğu bunun bidat olduğunu söylemişlerdir, çünkü bu hususta ne Rasûlallah (sav)’den ve ne sahabeden ve ne de tabiinden bir şey varit değildir… Niyetin telaffuz edilmesi bidattır, mekruhtur, seleften tabi olunan hiç kimseden nakledilmemiştir.” İmam İbni Teymiyye (rahimehullah)’a “Namaz ve diğer ibadetlere başlarken “niyet ettim oruç tutmaya, niyet ettim namaz kılmaya” diyerek dil ile niyet etmek lazım gelir mi? Bu vacip midir değil midir?” sorusu sorulduğunda şöyle cevap verir: “Hamd Allah’a mahsustur. Abdest, gusül, teyemmüm, namaz, oruç, hac, zekât, kefaret ve diğer ibadetlerde niyetin dil ile söylenilmesi imamların ittifaklarıyla lazım gelmez. Bilakis, ittifaklarıyla niyetin mahalli kalptir, dil değil. Şayet hata ile diliyle kalben niyet etmediğini söylese itibar edilecek olan kalben niyet ettiğidir, telaffuz ettiği değil. Kimse bunun hilafına bir şey dememiştir. Ve Malik ve Ahmed’in ashabından bir taife ve başkaları da şöyle dediler: “Telaffuz edilmesi müstehap değildir. Çünkü bu bidattır. Bu ne Rasûlallah (sav)’den nakledilmiştir ve ne de sahabeden. Rasûlallah (sav) ümmetinden hiç kimseye niyeti telaffuz etmeyi emretmemiştir ve hiçbir müslümana öğretmemiştir de. Eğer bu meşru ve bilinen bir şey olsaydı ümmet gece ve gündüz niyetleriyle imtihan edilirken Nebi (sav) ve ashabı bunu ihmal etmezlerdi.” Bilakis niyetin dil ile telaffuz edilmesi akılda ve dinde noksanlıktır. Dinde noksanlıktır çünkü bidattır. Ve akılda noksanlıktır çünkü “şu vakitte üzerime farz olan dört rekât farz namazını cemaat ile Allah için eda etmeye niyet ettim” diyen kişi yemeği yemek isterken “karnımın doyması için elimi şu kaba koymaya ve ondan bir lokma almaya ve onu ağzıma koymaya ve çiğnemeye ve yutmaya niyet ettim” diyen kişinin durumunda olur ki bu ahmaklık ve cahilliktir. Çünkü niyet bilginin neticesidir. Kul ne yaptığını bildiğinde muhakkak o yaptığını niyet etmiş olması gerekir. Akılda bilginin var olmasına rağmen bir şeyin niyetsiz yapılması tasavvur edilemediği gibi niyetin de bilgisiz oluşması mümkün değildir.” Bundan sonra, farz oruçların hepsinde ikinci fecirden önce kati ve sarih niyet şarttır. Farz oruçları Ramazan orucu, kaza orucu ve nezredilmiş olan oruçtur. Bu oruçlarda geceden ve ikinci fecirden önce oruca niyet etmek şarttır. İmam Tirmizi (rahimehullah)’ın Hafsa (r.anha) tahriç ettiği hadiste Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: مَنْ لَمْ يُجْمِعِ الصِّيَامَ قَبْلَ الْفَجْرِ فَلاَ صِيَامَ لَهُ “Fecirden evvel oruca niyet etmeyenin orucu yoktur.” İmam Tirmizi (rahimehullah) şöyle der: “İlim ehlinin yanında bu hadisin manası şöyledir: Kim Ramazan orucuna veya Ramazan kaza orucuna veya nezredilmiş olan oruca geceden fecir doğmadan evvel niyet etmezse onun orucu geçerli değildir. Ama nafile oruçta eş-Şafii, Ahmed ve İshak’ın görüşüne göre sabahladıktan sonra niyet etmek mubahtır.”
Sayfa 214
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.