Gönderi

276 syf.
·
Puan vermedi
Tarık Tufan okumayı özlemişim. İnsan zaman zaman kendi gerçekliğinden uzaklaşıp başka bir hayatın içinde, başka bir senaryoda, başka satırlar arasında kaybolmayı istiyor. Tarik Tufan okurken tam da böyle oluyorsunuz. İsimsiz bir roman kahramanının yerine gecirebiliyor sizi. Zamanlar arasından ustaca geçiriyor ve akıcı üslubun, duygu yoğunluğunun kendi ruh halinizle örtüsmenize şaşırıyorsunuz. Yoksa nasıl okuyup bitirebilirsiniz ki. Aşk kavramı neredeyse bir saplantı, bir delilik, bir hastalık gibi işlenmiş kitabında. Kahramanın Eda' ya duyduğu aşkı için bütün hayatını alt üst ederken aynı duygularla Eda' nin da hayatını mahveden Savaş için hissettikleri ve hayatını aşkı uğruna darmadağın ettiğini görüyoruz. Muhafazakar bir ortamda yetişmiş bir genç roman kahramanı. Bu arada ismi yok. Bir kıza aşık olmasıyla başlıyor hikaye. Romanın sonuna geldiğinizde tarikat şeyhinin tekkesi dahil tüm mekanları içsellestirebiliyorsunuz. Gözünüzün önünde adeta bir sinema perdesi oluşuyor. Bir ölünün gözünden son nefesinde tüm hayatını izler gibi duygu yoğunluğu ve tamamlanmamış sahnelerle kitaba veda ediyoruz.
Şanzelize Düğün Salonu
Şanzelize Düğün SalonuTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 202012 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.