Gönderi

Faşist hareketler de açık yaralar olarak, kendi kavramsal içeriğinin hakkını bugüne kadar tam anlamıyla verememiş bir demokrasinin yara izleri olarak tanımlanabilir.
·
217 görüntüleme
Sorel okurunun profil resmi
Burjuvazinin çıkışsız krizine karşılık ortaya çıkan sonuç demek daha doğru sanki. Demokrasinin yara izi, tanımı tuhaf bir tanım. Adorno’nun bu tümceyi kullanması daha da vahim. Lenin 20.yy’da demokrasi için, hangi demokrasi ve kimin demokrasisi, diye önemli bir sorunsalı ortaya koymuştu. Ne Antik Yunan demosu ne de modern demokrasi bir çözümü ortaya koyar. Faşizm, burjuvazinin hem siyasal iktidar krizine hem de ekonomik ve toplumsal krizine denk düşen bir “yara izi” demenin daha farklı sonuçları olacağını düşünüyorum. Burjuvazi, yönetememe kriziyle karşı karşıya geldiği gibi proleter hareketlerin devrim başarısızlığı da faşizm için uygun koşulları doğurdu. Dolayısıyla bir demokrasi krizinden öte başka bir problematiktir söz konusu olan.
Rohat okurunun profil resmi
Sadece demokrasi için değil toplum sözleşmeleri için de hume'un sorunsallaştırdığı gibi ' bu sözleşmenin altında ve üstünde kimler olacak' meselesi için de benzer soruları sorabiliriz. Anladığım kadarıyla Adorno'nun problematize ettiği şey, bireysel ve kolektif çıkarların tartışılıp çözümlenmesi ve güvence altına alınması gibisinden bir demokrasinin olamayışı ve demosun kendi varlığını doğrudan değil de dolaylı olarak ( bir sınıfın, iktidarın ve grubun vs) temsil etmesindeki sorunun faşist hareketler ve liderler üzerinden psikojenik bir tavrı sergilemesidir diye düşünüyorum
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.