Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

464 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
'İllüzyon - Maxime Chattam'
"Aşk her şeyin temeli, o ilkel duygudur. Onun karşısında biz sadece çocuk oluyoruz değil mi?"
Maxime Chattam
Maxime Chattam
Merhabalar. .. Kitabı çok büyük heyecanla ve beklentiyle almama ve okumak istememe rağmen beklentimi pek karşılamadığını söyleyerek başlayabilirim. Kitabın konusu; Alplerdeki küçük bir aile işletmesi olan Val Quarios kayak merkezi, yaz aylarında ziyaretçilerine kapılarını kapatmaktadır. Bu merkezde yalnızca az sayıda mevsimlik işçiler vardır. Ana karakter Hugo' da bunalımlarından kaçmak, sevgilisiyle yaşadığı ayrılığın travmasını atlatmak, ruhunu tazelemek için bu kayak merkezine iş için başvurur. Fakat geldiği günden itibaren tuhaflıklar peşini bırakmaz. Sürekli izlendiğini hisseder, hayal ve gerçek arasında gider gelir. Ayrıca çalışanlardan biri beklenmedik şekilde ortadan kaybolur. Dahası kayak merkezi sahibinin 1970' lerde kariyerinin zirvesinde olan gizemli ve doğaüstü şeyler yapabilen gizemli bir illüzyonist olduğunu keşfeder. Öncelikle kitaba çok da haksızlık etmek istemiyorum. İyi başlamıştı, hoş devam ediyordu, o sarp kayalıkların, o başı dumanlı dağların kasvetini, ormanların fısıltısını okura çok iyi yansıtıyordu ki ilerledikçe tekrara düşmeler, aynı konunun etrafında dönmeler başladı ve diğer kitaplarının yanında da ciddi anlamda sönük kalmış özellikle olayların durağanlığı, ana karakterin yaşadığı hezeyanlar...Kitabın ortalarında o kadar sıkıldım ki; Bu romanın adı Hugo'nun Hezeyanları olmalıymış dedim.:) Öyle ki nerede
Kötü Ruh
Kötü Ruh
, nerede
Karanlığın Soluğu
Karanlığın Soluğu
( En, en beğendiğim kitabıydı.) nerede
Kara Büyü
Kara Büyü
nerede
Tarikat
Tarikat
. Neden sonradan yazdıkları kitap diğerleri gibi esaslı olmuyor acaba? Öte yandan, Hugo'nun hezeyanları, korkuları, kabusları çok gerçekçi anlatılmıştı. Bazı yerlerinde çok heyecanlandım. Orada çalışan Lily adında ki kadınla da aralarında duygusal şeyler yaşanır. Hugo, Lily adındaki bu kadına çok bağlanır. Onun tek gerçeği olduğuna inanmaya başlar, fakat gerçek hiçte göründüğü gibi değildir. Orada çalışan herkes en masum görünen bile potansiyel bir tehlike arz eder. Kitabın spontaneliğini sevmedim ama sonuna doğru sırlar çözüldü ve belirsiz olaylar en azından birşeylere bağlandı ve ters köşesiyle kendisini okuttu. Olayların sonu ezoterik ritüellere ve şeytana tapan insanların kurduğu bir tarikata bağlanıyor. Çok ürpertici ritüellerin anlatıldığı yerler kanımı dondurdu. Ayrıca Hugo karakterine çok kızdım. Gözünü gerçeklere kapattı bir daha da açmadı o kadar mücadelesi emeği, zihnini yorması boşa gitti. Kitabın dili anlatımı açık, anlaşılır ve sürükleyiciydi. Keşke gözlemci bakış açısıyla değil de kahramanın perspektifinden anlatılsaydı durağanlığı bertaraf edilebilirdi belki.. Ama
Wulf Dorn
Wulf Dorn
' da yaşadığım hayal kırıklığını bu yazarda da yaşadım sevdiğim psikolojik gerilim yazarları olarak... Kitapta kendimce bulduğum eksikliğe de değinmeden edemeyeceğim. ( İç sesim; beğenemediysen kendin yaz o zaman kızım. Amma da şey yaptın:)):) ) Neden bir dedektif yoktu mesela, olayları araştıran, bir şeyler bulmaya çalışan, tarikatın ortasına balıklama dalan... Her sayfada Joshua Brolin'in çıkacağı beklentisiyle okudum, sanki Brolin satırlardan su gibi akacak, ortaya çıkacak da kalbime dokunacak. ( Gerçekte tanısam bu kadar sevmezdim belki de:) ) Ama polisiyeyi hiç katmamış yazar, bunu da tuhaf buldum. Sonu da bariz hayal kırıklığı ötesi oldu bende. Hugo bu kadar gerçekleri yadsımamalıydın..Yine de yazarı sevdiğim için ve bağlantı noktalarının fire vermemesi kitabı okunur kıldı. Bu türü sevenlere ve okumak isteyenlere tavsiye ederim. Kitaplarla kalın...:)) "Şeytan misafirperverdir; kapısı daima açıktır."
İllüzyon
İllüzyon
Maxime Chattam
Maxime Chattam
İllüzyon
İllüzyonMaxime Chattam · Panama Yayıncılık · 202331 okunma
·
4 artı 1'leme
·
202 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.