Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Sinir, stres, öfke gibi problemleri olan çocuklar ve yaşlılar için bir bardak temiz suya besmele çekip “Ey Rabbimiz, hastalandığımızda şifa verenimiz sensin. Rahmetin olan suyu şifamıza vesile kıl” diyerek üfleyin ve o kişiye içirin. Unutmayın ki gece rüyamızdaki kabus gördüğümüz zaman da içilen su içimizdeki kabustan doğan endişeyi, korku temizler yok eder. İçtiğimiz bir bardak su bizi tekrar uykuya götürür. Suya istikamet çizersin, bazen bir bent kurarak bazen de bir dua ile. Denize girdiniz, şap şup yüzünüz, şöyle havalı havalı etrafa da baktınız, yavaş yavaş şezlonga gelip önce kurulanıp sonra uzandınız, bu arada güneş gözlüğünüüzü de taktığınız. Peki denizden bir beklentiniz var mı? Ya da denizin sizden bir beklentisi var mı? Zannederiz ki yok. Eğer bir Türk Kam’ı denize girseydi, ellerini gökyüzüne açar ‘Ey Tanrı deniz senin. Senin olanı bana yaver kıl’ diyerek uzun uzun dua ederdi. Eğer bir keşiş denize girseydi denizde ayin yapardı. Eğer gerçek bir evliya denize girseydi ‘Ey Allah‘ın rahmeti su, Allah‘ın izniyle şifama vesile ol. Gücüme kuvvetime, güç kuvvet ol. Bismillahirrahmanirrahim’ diyip üfleyip öyle girerdi. Kısaca Allah’ın bizler için yarattığı her şey bir ses, bir komut, bizden ilahi bir mesaj bekler. Kendinde olan enerjiyi, gücü yansıtmak için, sizden haydi demenizi bekler. Bekleyenin işi, beklediğini ona veren kişiyle olur. Başkasıyla değil. Kam olmayabilirsin, keşiş olmayabilirsin, evliya olmayabilirsin. Unutma ki girdiğin deniz de kimsin, nesin, necisin bunları bilmiyor. Bir ses versen belki de sendeki yükü içine alıp sonra dalgasıyla sahile atacak. Tabi haliyle bunu bilmiyorsun. Aslında ne girdiğin deniz kör, ne de sen sağırsın.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.