Türkçe’de kavram kargaşası olduğunu söylüyoruz.
Ne var ki, söz konusu kargaşaya salt bir dil olayı diye
bakmıyoruz. “Eski dil/yeni dil” tartışması ile, bizim sözünü etmek istediğimiz kargaşa arasında ilinti kurulamaz. Bu kargaşa Türkçe’ye, geçen yüzyılın ortalarından
bu yana yerleşmiştir. Geçen yüzyılın Osmanlıca konuşan
aydınıyla günümüzün “öztürkçe” konuşan aydını arasında kavram kargaşası yönünden önemli bir değişikliğe
rastlanabileceğini sanmıyorum. Biz, geçmişinde islâm’ı
yaşamış bir toplumun üyeleri olarak
Batı ile karışılaştığımızda, Batı dillerinde gördüğümüz siyasal, toplumsal,
hukuksal, ekonomik içerikli deyimleri, içinde bulunduğumuz kültürün bize telkin ettiği değerlere göre algıladık. Bu deyimlerin sözlüklerdeki karşıklığı birbirini tuttuğu için biz o deyimlerin içeriği de örtüşüyor sandık.