Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
İMKANSIZ BİR AŞK VE İNTİKAM
Brontë kardeşler olarak bilinen ve yazdıkları eserlerle İngiliz Edebiyatında önemli yere sahip olan Anne, Charlotte ve Emily Brontë Victorya döneminin önde gelen kadın yazarları arasındadırlar. Bu üç kız kardeşten biri olan Emily Brontë, ilk önce şiirler yazmıştır. Ancak, Viktorya döneminde ki katı kurallar yüzünden ve kadının ikinci planda tutulmasından dolayı, şiir kitabını erkek adıyla yayınlamak zorunda kalmıştır. Charlotte Currer Bell, Emily Ellis Bell ve Anne’de Acton Bell takma erkek isimlerini kullanmışlardır. İngiliz edebiyatının klasikleri arasında yer alan Uğultulu Tepeler, Emily Brontë’nin tek romanı olup 1847 yılında yayınlanmıştır. İlk olarak 1847 yılında Ellis Bell erkek adıyla yayınlanmıştır. Uğultulu Tepeler yazarın ölümünden sonra Charlotte Brontë tarafından yazarın gerçek ismiyle yeniden yayınlanmıştır. Victorya dönemi eseri olmasına rağmen, yazarın yaşamında gerçekleşen peş peşe ölümler, genç yaşta yarattığı fantezi dünyası ve yazarın doğa tutkusu, romanı klasik Victorya romanı dışına çıkarmış. Uğultulu Tepeler’de gotik ve romantik ögeleri birleştirerek, iki farklı aileyi ve aralarında nesiller boyu süren intikam ve aşk trajedisini ele alıyor. Öfkenin, acımasızlığın, gaddarlığın vücut bulmuş hali Heathcliff ve onun manevi kardeşi, hırçınlık abidesi Catherine ile arasında olan bir kıvılcımla başlayıp giderek harlanan aşkından başlıyor kitap diyebilirim. Aşkın hangi duygulara dönüşebileceğini hayretler içerisinde okudum. Eser, çoğu kaynakta aşk kitabı olarak geçiyor fakat kitabı okurken göreceksiniz gözümüzden kalpler çıkaracak, içimizi ısıtacak derecede bir aşk değil bu. Nefrete evrilmiş, şekil değiştirmiş, buz kesmiş bir aşk okuyacaksınız. Sayfaları geçtikçe aşkın yerini intikam duygusu alıyor. Kızgınlık, nefret doruklara ulaşmış. Tehdit, dövme, hürriyetinden yoksun bırakma da eklenince hasret kaldığımız tek şey vicdan oluyor maalesef. Roman, 19.yy.'da kurallarla belirlenmiş olan kadın-erkek ilişkisine farklı bir boyut getirmiş çünkü Catherine, dönemindeki cinsiyet politikalarının aksine toplumun kendisine biçtiği kadın modelinin ötesine geçerek, aşkının ve tutkusunun peşinden gidiyor. Hem Catherine hem de Heathcliff birbirlerini tamamlayan yarımlar gibidirler ama asla bir araya gelemezler çünkü toplum kuralları daima karşılarındadır. Toplumsal kuralların ön planda olduğu on dokuzuncu yüzyılda Catherine’nin aşkının peşinden gitmesi çok tutkulu bir detaydı. Tüm roman şehirden uzakta pastoral, izole ve kayalıklardan, fundalık ve ağaçlık bir bölgede geçiyor. Bu durum Heathcliff ismine de yansımış ki anlamı Heath (fundalık) ve cliff (sarp kaya)'dır. Kitaptaki duygular, romantizm akımının gereği sanki yaşayan bizmişiz gibi canlı ve yoğun olarak aktarılmış ve epeydir okuduğum en etkileyici eserlerden biri olduğunu da belirteyim. Keyifli okumalar...
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202142bin okunma
··
3 artı 1'leme
·
1.803 görüntüleme
Melda Gamze okurunun profil resmi
İncelemene bayıldım! Harika bi önbilgi çalışması olmuş.
Banu ARIK okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim sevgili Melda ✨
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.